Ottoman Turkish
VEFADÂRÂNE : Ottoman Turkish
vefalı olarak
VEFAKÂR : Ottoman Turkish
vefalı
VEFAKÂRÂNE : Ottoman Turkish
vefa göstererek
VEFAPERVER : Ottoman Turkish
f. Sözünde duran. Vefâlı
VEFAT : Ottoman Turkish
Ölüm. Ahirete göçme
VEFAT : Ottoman Turkish
ölüm
VEFD : Ottoman Turkish
Çokluk. Cemaat. * Bir iş için giden heyet. Elçilik. * Dağ başı. * Gelme, ulaşma, erişme, varma, vürud
VEFFAKAKÜMÜLLAH : Ottoman Turkish
Allah başarılı kılsın
VEFHİYYE : Ottoman Turkish
Kilisede kayyımlık hizmetini etmek
VEFİ : Ottoman Turkish
Vefalı. * Tam, mükemmel. Kifayet eden. Bol olan
VEFİA : Ottoman Turkish
İçine nesne koyulan sele
VEFİK : Ottoman Turkish
Arkadaş. Kafa dengi. Aynı fikirde olan. Uygun
VEFİK : Ottoman Turkish
arkadaş, uygun
VEFİR(E) : Ottoman Turkish
(Vefret. den) Çok, bol, kesir
VEFİYAT : Ottoman Turkish
(Vefat. C.) Ölümler, vefatlar
VEFİYÂT : Ottoman Turkish
vefatlar, ölümler
VEFK : Ottoman Turkish
Uygun gelme. Uyma. Mutabakat. Muvafık olma. İşi iyi gitme.* Tesirli dua
VEFL : Ottoman Turkish
Derinin dibagatla giden fazlalıkları
VEFR : Ottoman Turkish
Bir kimsenin ihsanını kabul ettikten sonra rızasıyla reddeylemek. * Bolluk. * Medh ü sena ile birisinin namusunu muhafaza etmek
VEFRA' : Ottoman Turkish
Eksilmeyip değişmeyen. * El dokunulmamış ve tam olarak yetişmiş ot
VEFRET : Ottoman Turkish
Çokluk, bolluk
VEFZ : Ottoman Turkish
(C: Evfaz) Evmek, acele etmek
VEFZA : Ottoman Turkish
(C: Evfaz) Ok yayı konulan ve beylik denilen kap
VEGA' : Ottoman Turkish
Kavga gürültüsü. Harp yerinden çıkan sesler. Savt. Patırtı
VEGAB : Ottoman Turkish
(C: Evgab) Korkak kimse. * İri gövdeli büyük deve
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani