Ottoman Turkish
VEHT : Ottoman Turkish
(C: Vihât) Vurmak. * Kırmak
VEHTIYY : Ottoman Turkish
Ufak üzüm
VEHUB : Ottoman Turkish
Verimi fazla, vergisi çok
VEHVAH : Ottoman Turkish
Yaban eşeğinin anırtısı
VEHVEHE : Ottoman Turkish
Atın kendi gövdesini parça parça etmesi
VEHY : Ottoman Turkish
Gevşeme, yırtma
VEHZ : Ottoman Turkish
Katı nesne. * Kovmak, deft'etmek
VEHÂMET : Ottoman Turkish
güçlük, tehlike
VEK' : Ottoman Turkish
Akrep sokmak
VEKA' : Ottoman Turkish
Ayak parmaklarından baş parmağın, şehâdet parmağı üstüne gelmesi
VEKAD : Ottoman Turkish
Sığır bağladıkları ip
VEKAHAT : Ottoman Turkish
Hayâsızlık. Utanmazlık. Edebsizlik. (Bak: Vakahat)
VEKAR : Ottoman Turkish
(Bak: Vakar)
VEKAYÎ : Ottoman Turkish
vakalar, olaylar
VEKB : Ottoman Turkish
Dikilmek
VEKC : Ottoman Turkish
Ulaşmak, varmak
VEKDE : Ottoman Turkish
(C: Viked) Gitmek
VEKEBAN : Ottoman Turkish
Derece derece yürümek
VEKEF : Ottoman Turkish
Günah. * Abes ve boş. * Ayıp. * Eksiklik
VEKEL : Ottoman Turkish
Zayıf adam
VEKEZÂ : Ottoman Turkish
ve bu da öyle
VEKF : Ottoman Turkish
Evin damlaması. * Kat'etmek, kesmek
VEKİF : Ottoman Turkish
Sütü çok olan deve
VEKİL : Ottoman Turkish
Başkasının işini gören. Bir adamın yerine hareket etme selâhiyeti olan kimse. * Nâzır. Bakan
VEKİL-İ HARC : Ottoman Turkish
(Vekil-harç) Masraf görmekle vazifeli olan. Bir kimsenin veya bir cemaatin masraf işlerini üzerine alan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani