Ottoman Turkish
VİRK (VERK) : Ottoman Turkish
(C.: Evrâk) Uyluk üstü
VİRÂNE : Ottoman Turkish
yıkıntı
VİSAB : Ottoman Turkish
Yatak, döşek. * Atlama, sıçrama
VİSAD(E) : Ottoman Turkish
Dayanıp rahat edilecek yastık veya şilte
VİSAK : Ottoman Turkish
Kuvvetli, kalın bağ. * Yeminle söz vermeler. Muahedeler. * Peyman
VİSAL : Ottoman Turkish
(Vasıl. dan) Vâsıl olma. Sevdiğine ulaşma. Kavuşma. Ayrılıktan kurtulma.(Fâni mevcudatın visali, madem fanidir, ne kadar uzun da olsa yine kısa hükmündedir. Senesi bir saniye gibi geçer. Hasretli bir hayal ve esefli bir rüya olur. L.) Öyle ise Bâki'nin yolunda çalışmak lâzım gelir
VİSAM : Ottoman Turkish
(Vesim. C.) Damgalılar. Alâmetlenmiş olanlar. * Güzel yüzlü olanlar. * Rastıklılar
VİSATA : Ottoman Turkish
Kavim arasında şerefli ve aziz olmak
VİSAYE : Ottoman Turkish
Vasiyet etmek
VİSL : Ottoman Turkish
(C.: Evsâl) Benzer. Misil. * Uzuv, âzâ, organ
VİSME : Ottoman Turkish
Bir boya otu. * Çivit yaprağı
VİSÂDENİŞİN : Ottoman Turkish
f. Yastığa yaslanıp oturan
VİSÂL : Ottoman Turkish
kavuşma
VİTAM : Ottoman Turkish
Çulhaların beze sürdükleri nesne
VİTAMİN : Ottoman Turkish
Fr. Vücudda yokluğu bazı hastalıklara yol açan ve taze yiyeceklerde ve bazı meyvalarda bulunan organik madde. A, B, C, D, E gibi remizlerle gösterilen çeşitleri vardır
VİTAS : Ottoman Turkish
Kazmak. * Kırmak
VİTR : Ottoman Turkish
Tek olan şey. Çift olmayan. Tenha. * Yatsı namazından sonra kılınan üç rekât namaz. * Kurban bayramından bir önceki gün. (Bak: Vetr)
VİZAM : Ottoman Turkish
Her nesnenin ağırlığı. * Başka birşeyle karışmış olan nesne. (Buğdayla karışmış toprak gibi.)
VİZARE : Ottoman Turkish
Yardım etmek. * Kuvvet vermek
VİZİTE : Ottoman Turkish
ing. Ziyaret. * Doktorun bir hastayı ziyareti. * Hekim ücreti
VİZR : Ottoman Turkish
Günah. * Yük. Ağırlık. * Silâh. * Sırta vurulan ağır yük. Yük götürmek
VİZR : Ottoman Turkish
günah, hata, ağırlık
VİÂ' : Ottoman Turkish
(C.: Eviye) Kap, içinde bir şey konulabilen zarf
VİÂİYYET : Ottoman Turkish
Kap halinde olma
VİŞAH : Ottoman Turkish
(Vüşâh) Eskiden kadınların mücevherlerle süsleyip boynundan ve koltukları altından bağladıkları enlice bez veya meşin parçası
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani