Ottoman Turkish
YAKÎNÎ : Ottoman Turkish
kesin, kesin bilmekle ilgili
YAKÎNÎYET : Ottoman Turkish
kesin olarak bilip inanma
YAKIK : Ottoman Turkish
Katı nesne
YAKITÎ (YAKUTÎ) : Ottoman Turkish
Kırmızı üzüm
YAKIZ : Ottoman Turkish
(C.: Eykâz) Uyanık
YALAK : Ottoman Turkish
Hayvanların su içmelerine mahsus içi oyuk kütük veya taş. Çeşmelerin musluğu altına konulan tasa da bu ad verilir
YALAN : Ottoman Turkish
(Bak: Kizb)
YALDIZ : Ottoman Turkish
t. Cilâ. * Parlatmağa yarıyan şey
YALDIZ : Ottoman Turkish
parlak sarı boya ile yapılan süs
YALE : Ottoman Turkish
f. Sığır boynuzu
YALMEND : Ottoman Turkish
f. Aile reisi. Aile başkanı
YALVANE : Ottoman Turkish
f. Kırlangıç kuşu
YAM : Ottoman Turkish
f. Posta beygiri
YAMAK : Ottoman Turkish
Yardımcı, yardak, muavin
YAMUR : Ottoman Turkish
Başının ortasında bir sürü boynuzları olan bir cins geyiğin erkeği
YAN : Ottoman Turkish
f. Hastanın sayıklaması
YANESUN : Ottoman Turkish
Anason otu
YANİ' : Ottoman Turkish
Kıvama gelmiş, olmuş. Pişkin
YANKESİCİ : Ottoman Turkish
Biçimine getirerek insanın üzerinden gizlice birşey çalan hırsız
YARA : Ottoman Turkish
f. Güç, kuvvet, kudret, takat
YARANE : Ottoman Turkish
f. Dostça
YAREK : Ottoman Turkish
f. Dölyatağı. Meşime
YARMEND : Ottoman Turkish
f. Dost, muin, yardımcı
YARRES : Ottoman Turkish
f. İmdada yetişen
YARI ÜMMİ : Ottoman Turkish
Yazıyı tam yazamayan. * İlmi daha ziyade ilhama istinad eden
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani