Ottoman Turkish
YEGÂN : Ottoman Turkish
f. (Yek. C.) Birler. Tekler. Teker teker
YEGÂN YEGÂN : Ottoman Turkish
f. Ayrı ayrı. Birer birer
YEGÂNE : Ottoman Turkish
Tek, bir
YEGÂNE : Ottoman Turkish
tek, bir
YEGÂNE-GÎ : Ottoman Turkish
f. Teklik, yegâne ve tek oluş
YEHHİR : Ottoman Turkish
Katı ve sert taş. * Serap
YEHMA : Ottoman Turkish
Sahra, çöl
YEHMUM : Ottoman Turkish
Kömür gibi simsiyah olan şey. * Zifir ve kara duman. * Cehennem ahalisini ihata eden perde
YEHMUR : Ottoman Turkish
Çok sözlü, çok konuşan adam. * Çok çalışkan ve işe cür'etli olan kişi. * Yeri götüren balık
YEHR : Ottoman Turkish
İnat etmek
YEHUD : Ottoman Turkish
Yakub (A.S.) ın büyük oğlunun adıdır. (Bak: Ya'kub)
YEHÛD : Ottoman Turkish
Yahudiler
YEİS : Ottoman Turkish
(Ye's) Ümitsizlik. (Bak: Ye's, Himmet)
YEİS : Ottoman Turkish
ümitsizlik
YEK : Ottoman Turkish
f. Bir, münferid. * Bir oluş, birlik
YEK : Ottoman Turkish
ir
YEK-DÜ-SE : Ottoman Turkish
f. Bir-iki-üç
YEK-ÂVÂZ : Ottoman Turkish
f. Tek sesli, bir sesli. * Mc: Bir tarzda, bir şekil üzerine. * Edb: Başından sonuna kadar aynı kuvvette güzel olan manzume
YEKBAR : Ottoman Turkish
(Yekbâre) f. Bir defa, bir kere. Bir defada
YEKCİNS : Ottoman Turkish
f. Aynı cinsten
YEKDANE : Ottoman Turkish
f. Eşi, benzeri olmayan. Tek
YEKDEM : Ottoman Turkish
f. Bir nefes, çok az, çok kısa
YEKDEST : Ottoman Turkish
f. Bir elli, tek elli. * Bir çeşit, bir cins. * Eskiden yapılmış bir çeşit rende
YEKDİĞER : Ottoman Turkish
Bir başkası
YEKDİĞER : Ottoman Turkish
ir başkası
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani