Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
YEN' : Ottoman Turkish

Yemişin olgunlaşması

YENABİ : Ottoman Turkish

kaynaklar, çeşmeler

YENABİ' : Ottoman Turkish

(Yenbu'. C.) Kaynaklar, pınarlar, çeşmeler. * Kedi yavruları

YENABİ'-İ ULÛM : Ottoman Turkish

İlim kaynakları, çeşmeleri

YENARIK : Ottoman Turkish

Yassı bilezik

YENBAGİ : Ottoman Turkish

Münasib, uygun, şâyân. Lâzımgelir, icab eder, gerekir

YENBU' : Ottoman Turkish

(C.: Yenâbi) Pınar, kaynak. * Kedi yavrusu

YENBUB : Ottoman Turkish

Dikenli bir ağaç

YENGEÇ : Ottoman Turkish

t. Çok ayaklı ve yan yan yürüyen, başının iki tarafında iki kıskacı olan deniz veya durgun sularda yaşayan bir küçük hayvan

YENHUB : Ottoman Turkish

Korkak

YENME : Ottoman Turkish

(C.: Yünem) Bir nevi ot

YERA : Ottoman Turkish

(Yerâa. C.) Yontulmamış kamış kalemler. Kamışlar. * Ateşböcekleri

YERA' : Ottoman Turkish

Sığır buzağısı

YERAA : Ottoman Turkish

(C.: Yerâ) Kamış düdük. * Yontulmamış kalem

YERABİ' : Ottoman Turkish

(Yerbu'. C.) Tarla fareleri

YERBU' : Ottoman Turkish

(C.: Yerabi') Arap tavşanı adı verilen yaban faresi

YEREKAN : Ottoman Turkish

Sarılık hastalığı. * Ekin âfetlerinden bir âfet

YERER : Ottoman Turkish

Katı ve sert nesne

YERHAMÜKÜMULLAH : Ottoman Turkish

"""Allah (C.C.) size rahmet ve merhamet eylesin"" meâlinde dua olup, aksıran kimseye söylenmesi sünnettir. (Bak: Teşmiyet)"

YERHUM : Ottoman Turkish

Erkek kartal

YERKU' : Ottoman Turkish

Şiddetli açlık

YERMA' : Ottoman Turkish

(C.: Yerâmi) Alçı taşı

YERUN : Ottoman Turkish

Ağu, zehir. * Aygır suyu

YESAG : Ottoman Turkish

f. Kanun, nizam. * Yasak

YESAR : Ottoman Turkish

Sol, sol el. * Varlık, zenginlik. * Gençlik. * Bolluk. * Kolaylık