Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
YÂD : Ottoman Turkish

f. Anma. Hatırda tutma. Zikretme. * Hediye. * Hâtıra. * Hatır, gönül. * Uyanıklık

YÂD : Ottoman Turkish

anma, hatırlama

YÂD-İ HAZİN : Ottoman Turkish

Hüzünlü hâtıra

YÂD-I ŞEBÂBET : Ottoman Turkish

Gençlik hâtırası

YÂDİGÂR : Ottoman Turkish

hatıra, hediye

YÂL : Ottoman Turkish

f. Kuvvet, güç. Boyun, gerdan

YÂL Ü BÂL : Ottoman Turkish

Boybos düzgünlüğü

YÂR : Ottoman Turkish

f. Dost, ahbab, tanıdık. * Yardımcı. * Âşık. Mâşuk, sevgili

YÂR : Ottoman Turkish

dost, sevgili

YÂR-I BÎVEFÂ : Ottoman Turkish

Vefasız dost

YÂR-I CİHAR : Ottoman Turkish

(Bak: Çar yâr)

YÂR-I GAR : Ottoman Turkish

Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ın en sâdık sahabesi Hazret-i Ebubekir Radıyallahü Anh'ın ünvanı. Hicret esnasında en tehlikeli bir zamanda mağaraya girdiklerinde Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm'a sadakatla hizmet ettiğinden bu nam ile anılır. (Bak: Sıddık)

YÂR-I KADÎM : Ottoman Turkish

Eski dost

YÂRABBENÂ : Ottoman Turkish

ey Rabbimiz

YÂRE : Ottoman Turkish

Yara

YÂRE-İ HİCRAN : Ottoman Turkish

Ayrılık yarası

YÂRÂN : Ottoman Turkish

f. Dostlar. Sâdık arkadaşlar. Sevgililer

YÂRÂN : Ottoman Turkish

arkadaşlar, dostlar

YÂRÂN-I AŞK : Ottoman Turkish

Âşıklar, aşk dostları

YÂRÂN-I SAFÂ : Ottoman Turkish

Zevk ve eğlence ile vakit geçiren dostlar. Safâ dostları

YÂRÎ : Ottoman Turkish

f. Yardım. * Dostluk

YÂSUB : Ottoman Turkish

arı beyi

YÂVE : Ottoman Turkish

f. Hezeyan. Yalan. Yaygara. Saçma sapan söz. * Sahipsiz hayvan

YÂVE : Ottoman Turkish

oş söz, saçma

YÂVE-GÛ : Ottoman Turkish

(C.: Yâve-guyân) f. Saçmasapan konuşan, saçmalayan