Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
YÂVER : Ottoman Turkish

f. Yardımcı. Mededkâr. İmdatçı. * En yakın memur. * Devlet büyüklerinin yanında bulunan en yakın memur

YÂVER : Ottoman Turkish

yardımcı, memur

YÂVER-İ EKREM : Ottoman Turkish

Cenab-ı Hakk'ın emrinde çalışan en makbul yâver, en kerim olan Hazret-i Muhammed. (A.S.M.)

YÂVERİEKREM : Ottoman Turkish

en kerim yaver, Peygamberimiz

YÂVERÂN : Ottoman Turkish

(Yâver. C.) f. Yâverler. Yardımcılar

YÂVERÎ : Ottoman Turkish

f. Yâverlik, yardımcılık

YÊCÜC-MÊCÜC : Ottoman Turkish

Kurânda sözü edilen düzen tanımaz bir topluluk

YÊS : Ottoman Turkish

ümitsizlik

YÖRÜK : Ottoman Turkish

göçer, göçebe

YÛDLÛN : Ottoman Turkish

Tarhun otu

YÜBS : Ottoman Turkish

Kuruluk

YÜBUSET : Ottoman Turkish

Kuruluk

YÜDİ : Ottoman Turkish

(Yed. C.) Eller

YÜMKİN : Ottoman Turkish

Olabilir, mümkün olur

YÜMN : Ottoman Turkish

(Yümün) Kuvvetli, uğur, bereket

YÜMN : Ottoman Turkish

uğur, bereket

YÜMN-İ İMAN : Ottoman Turkish

Kuvvetli imandan gelen bereket ve kuvvet, saadet

YÜMNA : Ottoman Turkish

Sağ taraf, sağ el

YÜMNE : Ottoman Turkish

Yemen alacalarından bir alaca kumaş

YÜMNÎ : Ottoman Turkish

Uğura, berekete ait. Uğurlu

YÜMUM : Ottoman Turkish

(Yemm. C.) Denizler

YÜMÜN : Ottoman Turkish

uğur, bereket

YÜRNA : Ottoman Turkish

Kına

YÜRÎD : Ottoman Turkish

her fiilini kendi iradesiyle yapan Allah

YÜSCAN : Ottoman Turkish

Yeşil taylasanlar