Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ZABTIYYE : Ottoman Turkish

Jandarma veya polis kuvveti. Memleket içi âsâyiş ve intizamı te'min maksadı ile çalışan hükümet kuvveti

ZABTIYYE NEZARETİ : Ottoman Turkish

Emniyet Umum Müdürlüğü'nün eski ismi

ZABTIYYE NÂZIRI : Ottoman Turkish

Emniyet genel müdürü

ZABU' : Ottoman Turkish

(C.: Zıbâ) Sırtlan

ZABY : Ottoman Turkish

Geyik, karaca, gazâl denen hayvan

ZABYAN : Ottoman Turkish

Ağaç

ZABZAB : Ottoman Turkish

Men'etmek, engel olmak. * Ayıp. * Zahmet. Maraz, hastalık

ZABIT : Ottoman Turkish

Mahkeme, meclis gibi yerlerde söylenenlerin olduğu gibi yazılmışı. * Alâkalılarca yazılarak karşılıklı imzalanan, karşılıklı anlaşmayı bildiren yazı. * Yazı varakası. * Birçok kimselerce imzalanan rapor

ZABITNÂME : Ottoman Turkish

tutanak

ZAC : Ottoman Turkish

Kara boya

ZACC : Ottoman Turkish

Cenk arasında medet istemek. Savaşta yardım istemek

ZACİR(E) : Ottoman Turkish

Mâni olan, alıkoyan, yasak eden. Zecreden. Zorlayan

ZAD : Ottoman Turkish

(Ziyadet. den) Artsın, çoğalsın

ZADE : Ottoman Turkish

f. Evlâd, oğul. * İyi insan. * Nikâh neticesi olmuş çocuk. * Kelime sonuna getirilerek birleşik kelimeler de yapılır. Meselâ: Şah-zade (Şehzade) $
Padişah evlâdı

ZADE-İ TAB' : Ottoman Turkish

(Zâde-i tabiat
Zâde-i hâtır) Bir kimsenin kabiliyetinden, tabiatından meydana gelen eseri

ZADEGÂN : Ottoman Turkish

f. Asâlet. * Temiz ve meşhur soydan olan. Tanınmış ve temiz âileden olan. Aristokrat. * Meşhur ve belli âileler cemaatı

ZADEGÎ : Ottoman Turkish

f. Asillik, soy temizliği, zadelik

ZADELLAH : Ottoman Turkish

Allah ziyade eylesin, artırsın (meâlinde dua)

ZADEN : Ottoman Turkish

f. Doğmak, doğurmak

ZAFAİR : Ottoman Turkish

(Zafire. C.) Örülmüş saçlar

ZAFAR : Ottoman Turkish

Yemen diyarında bir şehrin adı

ZAFER : Ottoman Turkish

Muvaffak olma, maksada erme. Bir çok uğraşmadan sonra maksada erişme. * Düşmanı yenme, üstün gelme. Başarma

ZAFER : Ottoman Turkish

aşarma, üstün gelme

ZAFER-YAB : Ottoman Turkish

f. Muzaffer olan, muvaffakiyet gösteren. Üstün gelen. Gayesine erişen

ZAFERE : Ottoman Turkish

Göze inen perde