Ottoman Turkish
ZEHR-NAK : Ottoman Turkish
f. Zehirli, ağulu
ZEHRA : Ottoman Turkish
(Müe.) Ay gibi parlak olan. Çok parlak ve safi, berrak
ZEHRAVAN : Ottoman Turkish
(Zehrâveyn) İki parlak şey. * Kur'an-ı Kerim'de Sure-i Bakara ile Âl-i İmran Surelerine birlikte verilen isim
ZEHRE : Ottoman Turkish
f. Kahramanlık, yiğitlik. * Öd. Safra
ZEHREDÂR : Ottoman Turkish
(C.: Zehredârân) f. Yiğit, cesur, yürekli, cesaretli
ZEHREÇÂK : Ottoman Turkish
f. Çok korkmuş, ödü patlamış
ZEHRİN : Ottoman Turkish
f. Pek acı, zehir gibi
ZEHRÂ : Ottoman Turkish
parlak, berrak
ZEHRÂLÛD : Ottoman Turkish
zehirle karışık
ZEHUK : Ottoman Turkish
(Zehak) Boş, beyhude. Bâtıl. Zâil, yok olan
ZEHV : Ottoman Turkish
Bâtıl. * Yalan. * Fahirlenmek, gururlanmak, tekebbürlenmek. * Güzel manzara. * Taze ot. * Otun çiçeği. * Titremek. * Yürümek. * Yel esmek. * Alacalanmış hurma koruğu
ZEHZEHE : Ottoman Turkish
"""Zehi zehi"" demek."
ZEİM : Ottoman Turkish
Ayıplanmış
ZEİR : Ottoman Turkish
Aslan kükremesi
ZEKAN : Ottoman Turkish
"(C.: Ezkân) İki çenenin birleştiği yer. (""Enek"" de derler.)"
ZEKEN : Ottoman Turkish
İlim, feraset
ZEKER : Ottoman Turkish
(C.: Zükrân
Zükur
Zikâr
Zikâre) Erkek. * Erkeklik organı
ZEKERİYYA (A.S.) : Ottoman Turkish
Benî İsrail peygamberlerinden ve Hz. Süleyman Aleyhisselâm'ın neslindendir. Beytül-Makdis'de Tevrat yazan ve kurban kesen reis idi. Zevcesi, Hz. Meryem'in teyzesi idi. Benî İsrail'in büyüklerinden olan İmran namındaki zatın karısı Hanne, Zekeriyya (A.S.) ın karısının kardeşidir. Hz. Meryem İmran kızı ve Hanne'den doğmuştur. Zekeriyya Aleyhisselâm'ın himayesinde büyümüştü. Sonradan Yahya isminde oğlu dünyaya geldi. Yahudiler Zekeriyya'ya (A.S.) iftira ederek onu şehid ettiler. Kur'an-ı Kerim'de yedi defa ismi geçer. (Bak: Yahya A.S.)
ZEKEVAT : Ottoman Turkish
(Zekât. C.) Zekâtlar
ZEKİ(YE) : Ottoman Turkish
Hâlis. Temiz. Hali temiz olan
ZEKİK : Ottoman Turkish
Yazının satırlarının sık olması. * Yürürken kişinin adımlarının bibirine yakın olması
ZEKİR : Ottoman Turkish
Unutmayan. Hâfızası kuvvetli
ZEKİYY : Ottoman Turkish
Tâhir ve pâk kimse. Temiz insan
ZEKK : Ottoman Turkish
Zayıf. * Yürürken adımların birbirine yakın olması
ZEKUN : Ottoman Turkish
Sivri ve sarkık enekli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani