Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ZEVC : Ottoman Turkish

koca, eş

ZEVCAT : Ottoman Turkish

(Zevce. C.) Zevceler. Karılar. Kadın eşler

ZEVCE : Ottoman Turkish

Kadın eş. Nikâhlı kadın, eş

ZEVCE : Ottoman Turkish

kadın, eş, karı

ZEVCEYN : Ottoman Turkish

Karı ile koca. Kadın ile erkek çift

ZEVCİYYET : Ottoman Turkish

Kocalık, karılık. Eşlik. Karı ve koca oluş

ZEVCİYYET : Ottoman Turkish

karı kocalık

ZEVCÂT : Ottoman Turkish

zevceler, eşler

ZEVD : Ottoman Turkish

Koyunu su yerinden sürmek. * Sevk

ZEVEBAN : Ottoman Turkish

Erime

ZEVEBAN ETMEK : Ottoman Turkish

Fiz: Sıcaklığını artırarak bir cismin, katı hâlden sıvı hâline geçmesi. Erimiş olması

ZEVEL : Ottoman Turkish

Hafif, zeyrek, zarif kimse. (Müe: Zevle)

ZEVER : Ottoman Turkish

Meyl, eğrilik

ZEVF : Ottoman Turkish

Adımını birbirine yakın atmak

ZEVG : Ottoman Turkish

Bir şeyi bir tarafa eğme, bir yana meyillendirme

ZEVH : Ottoman Turkish

Develeri dağıtıp toplamak

ZEVİ : Ottoman Turkish

(Zû. C.) Sahipler

ZEVİ-L EHSAS : Ottoman Turkish

Duygu sahibi olanlar, duyanlar, hissedenler

ZEVİ-L ERHAM : Ottoman Turkish

Yakın akraba

ZEVİ-L ERVAH : Ottoman Turkish

Ruh sahipleri. Hayatlılar, ruhlular. Can sahibi olanlar

ZEVİ-L İDRAK : Ottoman Turkish

İdrak sahipleri. Anlayış ve akıl ile kavrayışlı olan

ZEVİ-L UKUL : Ottoman Turkish

Akıl sahipleri. Aklı olanlar. * Tas: Halkı zâhiren, Hakkı bâtınen görenler

ZEVİL : Ottoman Turkish

sahibi, sahipler

ZEVİLERVAH : Ottoman Turkish

uh sahipleri

ZEVİLHAYAT : Ottoman Turkish

hayat sahibi