Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
Zİ'B-İ YUSUF : Ottoman Turkish

Kabahati ve suçu olmadığı halde suçlandırılan kimse

Zİ'BE : Ottoman Turkish

Eyerin ve semerin iki yanlarının arası

Zİ'BER : Ottoman Turkish

Çok kaba dikişli bir Arap kaftanı

Zİ'BIK : Ottoman Turkish

Civa

Zİ'LEB(E) : Ottoman Turkish

Deve kuşu. * Hızlı yürüyen dişi deve

Zİ'M : Ottoman Turkish

Ayıp

Zİ-DER : Ottoman Turkish

f. Kapıdan

Zİ-DERGÂH : Ottoman Turkish

f. Dergâhtan

Zİ-L ECNİHA : Ottoman Turkish

Çok cihetli, çok hususiyetli bulunan. * Kanatlar sahibi. * Çok taraflı

Zİ-L YED : Ottoman Turkish

Fık: Bir malı elinde bulunduran. Bu malın hakiki sahibi olsun veya olmasın halen istediği şekilde kullanmakta bulunan kimse

Zİ-N NUR : Ottoman Turkish

Nurlu, ışıklı. Parlak. * Bahtiyar

Zİ-N NUREYN : Ottoman Turkish

"""İki nur sâhibi"" meâlinde cihar-ı yar-ı güzinden Hz. Osman'ın (R.A.) lâkabı. (Hazret-i Resul-ü Ekrem (A.S.M.) ile iki kat akrabalığı dolayısiyle) (Bak: Osman R.A.)"

ZİAB : Ottoman Turkish

(Zi'b. C.) Kurtlar, canavarlar

ZİAMET : Ottoman Turkish

(Bak: Zeâmet)

ZİBA : Ottoman Turkish

f. Güzel, süslü, yakışıklı

ZİBAC : Ottoman Turkish

Nedimelik etmek. * Sohbet etmek

ZİBAK : Ottoman Turkish

Cıva

ZİBAL : Ottoman Turkish

Karıncanın ağzıyla götürdüğü şey

ZİBAR : Ottoman Turkish

(Zebr. C.) Kitaplar. * Yazı yazmalar. * Kâğıt yaprakları

ZİBBAH : Ottoman Turkish

Ayak parmaklarının diplerinde olan yarıklar

ZİBBAN : Ottoman Turkish

(Zübâb. C.) Sinekler

ZİBBİR : Ottoman Turkish

Kuvvetli

ZİBE'RA : Ottoman Turkish

Yaramaz huylu kimse. * Kaba sakallı, yüzü ve kaşı kıllı kimse. * Timsahın dişisi. * Boynuzuyla fili başında götüren canavar

ZİBENDE : Ottoman Turkish

f. Süslü, zinetli, yakışıklı. Lâyık, güzel

ZİBERKAN : Ottoman Turkish

Ay, kamer. Ay ve güneş. * Arap reislerinden bir reisin adı