Ottoman Turkish
ZİHAM : Ottoman Turkish
Kalabalık, sıkışıklık
ZİHBE : Ottoman Turkish
(C. Zihâb) Yağmur katresi
ZİHİ : Ottoman Turkish
"""Şu, bu"" mânasına gelen müennes işaret zamiri."
ZİHİN : Ottoman Turkish
(Zihn) Anlama, bilme, hatırlama kuvveti. Anlama kuvvet ve istidadı. Hıfz kabiliyeti. (Bak: Dimağ)
ZİHİN : Ottoman Turkish
" ""anlama, bilme, hatırlama, ezberleme"" kabiliyeti."
ZİHLAF : Ottoman Turkish
Tehir etmek, sonraya bırakmak. * Uzaklaştırmak, ırak etmek
ZİHN-İ MAHDUD : Ottoman Turkish
Dar zihin
ZİHNEN : Ottoman Turkish
Zihin ile, düşünerek, akıl ile
ZİHNİYYET : Ottoman Turkish
Düşünce. Düşünce yolu. * Anlayış. * Kafa
ZİHNİYYET : Ottoman Turkish
düşünce, anlayış
ZİHNİYYÂT : Ottoman Turkish
Zihne ait hususlar. Zihinle ilgili meseleler
ZİHNÎ : Ottoman Turkish
(Zihniyye) Zihinle alâkalı. Zihne âit
ZİKE : Ottoman Turkish
Silâh
ZİKİR : Ottoman Turkish
anmak, Allahı daima hatırlamak
ZİKİR-HÂNE : Ottoman Turkish
Allah'ın çok çok zikredildiği yer. Mescid, câmi. Ehl-i tarikatın toplanıp Allah'ı zikrettikleri yer. Tekke
ZİKİRHÂNE : Ottoman Turkish
zikir evi
ZİKR : Ottoman Turkish
"(Zikir) Anmak, hatırlamak. Anılmak. * Allah'ı (C.C.) çok çok anıp azametini düşünmek ve esmâ-i hüsnâsını okuyup tefekkür etmek. * Kur'ân-ı Kerim'in bir ismi.(İ'lem eyyühel aziz! Tohum olacak bir habbenin kalbi yani içi delindiği zaman, elbette sünbüllenip neşvü nemâ bulamaz; ölür gider. Kezâlik, ene ile tâbir edilen enâniyetin kalbi, Allah Allah zikrinin şua ve hararetiyle yanıp delinse, büyüyüp gafletle firavunlaşamaz. Ve Hâlik-ı Semâvat ve Arz'a isyan edemez. O zikr-i İlâhî sâyesinde (ene) mahvolur...Zikreden adamın, feyz-i İlâhîyi celbeden muhtelif lâtifeleri vardır. Bir kısmı kalb ve aklın şuuruna bağlıdır. Bir kısmı da şuursuz, yâni şuurlara tâbi değildir. M.N.)"
ZİKR : Ottoman Turkish
zikir, anma
ZİKR-İ ALENÎ : Ottoman Turkish
Aşikâr ve açıktan toplanıp Allah'ı zikretmek
ZİKR-İ CEHRÎ : Ottoman Turkish
Yüksek sesle yapılan zikir
ZİKR-İ HAFÎ : Ottoman Turkish
İçten ve kalbden yapılan gizlice olan zikir. Nakşilerin zikir şekli
ZİKR-İ KALBÎ : Ottoman Turkish
Kalb ile yapılan, sessiz zikir
ZİKR-ÂREND : Ottoman Turkish
f. Zikreden. Anan
ZİKRA : Ottoman Turkish
Anma, hatırlama. * Nasihat, öğüt. * İbret. Örnek
ZİKRETMEK : Ottoman Turkish
Allahı anmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani