Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ZİNDE-DİL : Ottoman Turkish

f. Kalbi diri olan, uyanık

ZİNDE-DÂR : Ottoman Turkish

f. Gece uyumayan, uyanık kalan

ZİNDE-GÎ : Ottoman Turkish

f. Canlılık, zindelik, dirilik

ZİNDÂN : Ottoman Turkish

karanlık yer altı hapishanesi

ZİNDIK : Ottoman Turkish

(Zındık) Dinsiz, imansız. Müşrik. (Bak: Zendeka)

ZİNE : Ottoman Turkish

Düzgün. * Libas, elbise

ZİNET : Ottoman Turkish

"Süs. Bezek. Kadınlara mahsus kıymetli eşya.(Her bir çiçekte, her bir meyvede bir mizan ve o mizan bir intizam içinde ve o intizam, tazelenen bir tanzim ve tevzin içinde ve o tevzin ve tanzim bir zinet ve sanat içinde ve o zinet ve san'at, manidar kokular ve hikmetli tadlar içinde bulunduğundan; her bir çiçek o ağacın çiçekleri adedince Hakem-i Zülcelâl'e işaretler ediyor. L.)"

ZİNFİLECE : Ottoman Turkish

(Zinfelîce) Zenbile benzer bir nesne.ZİNHAR $ f. Sakın, aslâ, kat'iyyen, olmaya, aman. * Elbette

ZİNHAR : Ottoman Turkish

sakın, asla

ZİNHARHÂR : Ottoman Turkish

f. Sözünde durmayan adam. * Aman dileyen

ZİNKÎR : Ottoman Turkish

Tırnak kesintisi

ZİNÂ : Ottoman Turkish

nikâhsız cinsi münasebet, büyük bir günah

ZİR : Ottoman Turkish

(C.: Zire) İnce kiriş. * Kadınlar sohbetini seven kişi

ZİR Ü ZEBER : Ottoman Turkish

Altüst, karmakarışık, darmadağın

ZİR-BEND : Ottoman Turkish

f. Kayış, kuşak, kemer

ZİR-İ ZEMİN : Ottoman Turkish

Yeraltı

ZİRA : Ottoman Turkish

f. Çünkü. Ondan ki, şundan, şu sebepten ki

ZİRA' : Ottoman Turkish

El, kol uzunluğu. Yirmidört parmak uzunluğu. Arşın. * Bir kolun dirseğinden orta parmak ucuna kadar uzunluk ölçüsü. (
90 cm. kadar) * Gökte ayın menzillerinden birisi. * Tulum. İçine peynir veya su, yağ gibi şeyler konan deriden kap

ZİRAAT : Ottoman Turkish

Çiftçilik, ekincilik

ZİRAAT : Ottoman Turkish

tarım

ZİRABE : Ottoman Turkish

Keskinlik

ZİRAYE : Ottoman Turkish

Hışım etmek, hiddetlenmek, kızmak

ZİRAÎ : Ottoman Turkish

Çitfçiliğe ait. Ziraate dair, onunla alâkalı

ZİREK : Ottoman Turkish

f. Anlayışlı, uyanık, zeyrek

ZİREKÎ : Ottoman Turkish

f. Uyanıklık, zeyreklik, anlayışlılık