Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ZULÜMÂTÂBÂD : Ottoman Turkish

karanlıklarla dolu

ZUMNE : Ottoman Turkish

Müzmin illet, zamanla yerleşmiş olan hastalık

ZUN : Ottoman Turkish

Put, sanem

ZUNBUB : Ottoman Turkish

İncik önünde olan kuru kemik

ZUNUN : Ottoman Turkish

(Zann. C.) Zanlar. şübheler

ZUNÛN : Ottoman Turkish

zanlar, sanmalar

ZUR : Ottoman Turkish

Yalan. Asılsız. Uydurma

ZURAFA : Ottoman Turkish

(Zarif. C.) Zarifler. Zarif, hoş, tatlı ve nâzik konuşan, kibâr ve nâzik hareket eden kimseler

ZURAFÂ : Ottoman Turkish

zarifler, kibarlar, nazikler

ZURAR : Ottoman Turkish

Keskin bir taş

ZURBA : Ottoman Turkish

f. Zorba. Bir işi zorla yaptıran. * Kuvvetli, güçlü

ZURBAYÂNE : Ottoman Turkish

f. Zorbalıkla, zorbacasına

ZURBAZ : Ottoman Turkish

(Bak: Zorbaz)

ZURHANE : Ottoman Turkish

f. Spor salonu

ZURK : Ottoman Turkish

Yonca içinde biten yaban otu

ZURKÂR : Ottoman Turkish

f. Zorlayan

ZURMEND : Ottoman Turkish

f. Güçlü, kuvvetli

ZURU' : Ottoman Turkish

(Zar'. C.) İnek ve benzeri hayvanların memeleri

ZURUB : Ottoman Turkish

Kısa boylu, şişman ve etli kimse

ZURUF : Ottoman Turkish

(Zarf. C.) Zarflar. Kablar

ZUTT : Ottoman Turkish

Zencilerden bir kabile

ZUYUC : Ottoman Turkish

Meyletmek, yönelmek, eğilmek

ZUYUF : Ottoman Turkish

(Zayf. C.) Misafirler. Geçici olarak duranlar

ZÂBİH : Ottoman Turkish

(Zebh. den) Boğazlayan, kesen. Kurban kesen

ZÂBİT : Ottoman Turkish

(C.: Zâbitân) Askere kumanda eden rütbeli asker. * Kuvvetli, yavuz. * Zabteden. Başkalarını zabtedip idare etmeğe memur olan. * Subay. * Mc: Dediğini yaptıran, tuttuğunu koparan kimse