Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ZÂİD : Ottoman Turkish

artan, fazlalık

ZÂİF : Ottoman Turkish

güçsüz, zayıf

ZÂİFE : Ottoman Turkish

zayıf, güçsüz

ZÂİFEM : Ottoman Turkish

zayıfım, güçsüzüm

ZÂİKA : Ottoman Turkish

tadma duygusu

ZÂİL : Ottoman Turkish

geçici, son bulan

ZÂİLÂT : Ottoman Turkish

zailler, gelip geçiciler

ZÂİLÂT-I FÂNİYE : Ottoman Turkish

Gelip geçici olanlar, bir hâlde durmayıp gidenler

ZÂKİR : Ottoman Turkish

Zikreden, zikredici. * Hafızası kuvvetli. * İlâhiler okuyan. Çok çok duâ ve Esmâ-i İlâhiyeyi okuyan. * Tekrar eden

ZÂKİR : Ottoman Turkish

zikreden, Allahı anan

ZÂKİRE : Ottoman Turkish

Andıran, hatırlatan, hatıra getiren şey

ZÂKİRÛN (ZÂKİRÎN) : Ottoman Turkish

Zikredenler

ZÂLİ : Ottoman Turkish

eğri, eğimli

ZÂLİK : Ottoman Turkish

u, şu, o, böylece

ZÂLİM : Ottoman Turkish

zulmeden, haksız

ZÂLİM(E) : Ottoman Turkish

Zulmeden, haksızlık eden

ZÂLİMANE : Ottoman Turkish

zâlimce

ZÂLİMİYET : Ottoman Turkish

zâlimlik

ZÂLİMÂNE : Ottoman Turkish

f. Zâlim olana yakışır şekilde. Zulmeder surette. Zâlimce

ZÂLİMÎN : Ottoman Turkish

(Zâlim. C.) Zâlimler, zulmedenler

ZÂLİMÛN : Ottoman Turkish

(Zâlim. C.) Zulmedenler. Haksızlık edenler. Zâlimler

ZÂN : Ottoman Turkish

sanma, sezme

ZÂNN : Ottoman Turkish

Zanneden. Sanan. Zannedici

ZÂNNIGALİB : Ottoman Turkish

kuvvetli zan

ZÂNÛ : Ottoman Turkish

f. Diz