Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ZÂNÛ-BE-ZEMİN : Ottoman Turkish

f. Diz çökerek, dizini yere koyarak

ZÂNÛ-BE-ZÂNÛ : Ottoman Turkish

f. Diz dize

ZÂNÛ-BER-ZÂNÛ : Ottoman Turkish

f. Diz dize

ZÂNÛ-ZEN : Ottoman Turkish

f. Diz çökmüş

ZÂNÛZEDE : Ottoman Turkish

f. Diz çökmüş

ZÂRİ : Ottoman Turkish

ağlayıp sızlama

ZÂRR : Ottoman Turkish

Zarar veren, zararlı

ZÂT : Ottoman Turkish

Hürmete lâyık kimse. * Kendi. Öz, asıl. * Ehil. Sâhib. (Zu'nun müennesi)

ZÂT : Ottoman Turkish

hürmete lâyık kimse, kendi, asıl, öz

ZÂT-UL ESMÂR : Ottoman Turkish

Meyve veren. Meyveli

ZÂT-UL HAREKE : Ottoman Turkish

Kendi kendine hareket eden cisim. Aslında hareketli olan cisim. Otomatik

ZÂT-UL İLKAH-İ ZÂHİRE : Ottoman Turkish

İlkahı (döllenmesi) çiçek vâsıtasıyla olan nebat

ZÂT-ÜL BEYN : Ottoman Turkish

İki kişi arasındaki düşmanlık

ZÂT-ÜL CENB : Ottoman Turkish

Yan zarı iltihab. Akciğer zarı iltihabı

ZÂT-ÜL MATÂLİ' : Ottoman Turkish

Birkaç matlâı bulunan akaside

ZÂT-ÜR RİE : Ottoman Turkish

Akciğer zarı iltihabı

ZÂT-ÜZ-ZEVC : Ottoman Turkish

Kocası olan kadın

ZÂTEN : Ottoman Turkish

Esâsen, aslında, asıl olarak

ZÂTEN : Ottoman Turkish

esasen, aslında

ZÂTİYYAT : Ottoman Turkish

şahsiyetler. Zâta mahsus işler

ZÂTÎ : Ottoman Turkish

(Zâtiyye) Zâta mensub. Kendisine âit, ile alâkalı, hususi. Özel

ZÂTÎ : Ottoman Turkish

zatla ilgili, özel

ZÂTÎYE : Ottoman Turkish

kendisiyle ilgili

ZÂTÜLBEYN : Ottoman Turkish

(Zât-ül beyn) İki kişinin arasında olan düşmanlık

ZÂTÜLCENB : Ottoman Turkish

(Zât-ül cenb) Tıb: Akciğer zarı iltihabı. Akciğer veremi