Ottoman Turkish
ZÜFRE : Ottoman Turkish
(C.: Zeferât) Kükremek. Gürlemek. * Nefesi içeri çekip göğsünü öttürmek. * Gam, tasa. * Atın orta yeri
ZÜFYAN : Ottoman Turkish
Rüzgârın şiddetle esip sürüp götürmesi
ZÜHA' : Ottoman Turkish
Miktar
ZÜHAL : Ottoman Turkish
ir gezegen
ZÜHAR : Ottoman Turkish
Zorla içi geçmek. * şiddetle teneffüs etmek
ZÜHBAN : Ottoman Turkish
(Zühub) (Zeheb. C.) Altınlar
ZÜHD : Ottoman Turkish
Dünyaya rağbet etmemek. Nefsâni zevk ve arzudan kendini çekerek ibâdete vermek
ZÜHD : Ottoman Turkish
din için dünyadan el etek çekme
ZÜHD-Ü KALB : Ottoman Turkish
Kalben dünyaya değil, Allah rızasına müteveccih olmak. Kalbin dünya alâkalarından kesilmesi
ZÜHDİYYE : Ottoman Turkish
Fls: Çilecilik. Eziyet ve sıkıntılara katlanarak mânevi terakki sahibi olmağa çalışmak
ZÜHDÎ : Ottoman Turkish
Zühde ait ve müteallik. Zühde dair
ZÜHEYR : Ottoman Turkish
Küçük çiçek. Çiçekcik
ZÜHLUK : Ottoman Turkish
(C.: Zehâlik) Semiz,besili, şişman
ZÜHM : Ottoman Turkish
İçyağı
ZÜHME : Ottoman Turkish
(C.: Zühem) Çirkin koku. * Kedinin kuyruğu altında toplanan misk
ZÜHRE : Ottoman Turkish
Sabah Yıldızı, çiçek
ZÜHREVÎ : Ottoman Turkish
Frengi ve bel soğukluğu gibi hastalıklar
ZÜHREVÎ : Ottoman Turkish
frengi gibi hastalıklar
ZÜHRUF : Ottoman Turkish
(Bak: Zuhruf) Yaldızlı zinet
ZÜHUB : Ottoman Turkish
(Zeheb. C.) Altınlar
ZÜHUK : Ottoman Turkish
Bitip tükenme, mahvolma, yok olma. Hükümsüz kalma
ZÜHUL : Ottoman Turkish
Uzak olmak, yerinden gitmek. Uzaklaşmak
ZÜHUMET : Ottoman Turkish
Yağlılık
ZÜHUR : Ottoman Turkish
Parlaklık. Parıldama. Zühuret. * Çiçekler. Ezhar
ZÜHURET : Ottoman Turkish
Parlaklık, parıldama
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani