Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ÖRFÎ İDARE : Ottoman Turkish

sıkıyönetim

ÖRFÜNAS : Ottoman Turkish

insanlar arasındaki genel anlayış

ÖZÜR : Ottoman Turkish

geçerli bahane, kusur, eksiklik

ÖŞRÜMİŞAR : Ottoman Turkish

yüzde bir

ÖŞÜR : Ottoman Turkish

tek yıllık ürün veren buğday gibi mallardan alınan onda bir ölçüsünde zekât

ÛLÂ : Ottoman Turkish

ilk, birinci

ÜCRET : Ottoman Turkish

işin karşılığı

ÜCRÂ : Ottoman Turkish

uzak, pek uçta

ÜDEBÂ : Ottoman Turkish

edebiyatçılar

ÜFTÂDE : Ottoman Turkish

düşkün, çaresiz

ÜLFET : Ottoman Turkish

alışma, alışkanlık

ÜMEM : Ottoman Turkish

ümmetler, milletler

ÜMERÂ : Ottoman Turkish

emirler, beyler

ÜMİD : Ottoman Turkish

umut

ÜMİDKÂRÂNE : Ottoman Turkish

ümit edercesine

ÜMİDVÂR : Ottoman Turkish

ümitli

ÜMM : Ottoman Turkish

anne

ÜMMEHÂT : Ottoman Turkish

analar

ÜMMET : Ottoman Turkish

ir peygambere inanan topluluk

ÜMMETÎ : Ottoman Turkish

ümmetim!

ÜMMÎ : Ottoman Turkish

okuma yazma bilmeyen

ÜMMÎYET : Ottoman Turkish

ümmilik

ÜNSİYET : Ottoman Turkish

alışkanlık, dostluk

ÜNSİYETKÂR : Ottoman Turkish

irbirine alışmış

ÜNSİYETKÂRÂNE : Ottoman Turkish

irbirine alışmışçasına