Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
BEŞÂRETKÂRÂNE : Ottoman Turkish

müjdelercesine

BEŞÂRÂT : Ottoman Turkish

eşaretler, müjdeler

BEŞÂŞET : Ottoman Turkish

Güler yüzlülük. * Tazelik

BEŞÂŞET : Ottoman Turkish

güleryüzlülük

BEŞÎR : Ottoman Turkish

müjdeci

BEŞÛŞ : Ottoman Turkish

(Bak: Beşaş)

BEŞÛŞ : Ottoman Turkish

güleryüzlü

BEŞÛŞÂNE : Ottoman Turkish

f. Güler yüzlüce. Hoş olarak

BEŞŞ : Ottoman Turkish

Açık yüzlü olmak

BEŞŞAK : Ottoman Turkish

Yalancı, kezzab

: Ottoman Turkish

f. İstek bildirmek için emir sigasının başına getirilr. Meselâ:

: Ottoman Turkish

" ""ile"" mânâsında ön ek. "

Bİ'R : Ottoman Turkish

Kuyu

Bİ'R-İ MUATTAL : Ottoman Turkish

Suyu kesilmiş kuyu. Susuz kuyu

Bİ'R-İ ZEMZEM : Ottoman Turkish

f. Zemzem kuyusu

Bİ'SE : Ottoman Turkish

Ne fena, ne kötü, ne çirkin mânâlarına gelir. Ve birleşik kelimeler yapılır

Bİ'SET : Ottoman Turkish

"Gönderilme. İnsanları hak ve doğru yola sevk için gönderilen Cenab-ı Peygamberimiz Resül-i Ekrem'in (A.S.M.) nübüvvetinin başlangıç zamanı, nübüvvetinin bidayeti.(Nasârâ ulemâ-yı benâmından İbn-ül Alâ, bi'setten ve Peygamber'i görmeden evvel haber vermiş. Sonra gelmiş. Hz. Peygamber'i (A.S.M.) görmüş, demiş: $ Yani: ""Ben senin sıfatını İncil'de gördüm. İman ettim. İbn-i Meryem, İncil'de senin geleceğini müjde etmiş."" M.)"

Bİ'SET-İ NEBEVİYE : Ottoman Turkish

Allah tarafından Peygamberin gönderilmesi

Bİ- : Ottoman Turkish

"Başına eklendiği kelimeyi ""e"" haline getirir. İle, için mânâlarını vererek Farsçadaki ""be"" edatıyla aynı vazifeyi görür. Harf-i cerdir. Yâni; kendinden sonraki kelimeyi esre (""İ"" diye) okutur. Yemin için de kullanılır."

Bİ-ESRİHİ : Ottoman Turkish

Hep birlikte, hep bir arada

Bİ-HAKKINÌ : Ottoman Turkish

Tamamıyla, hakkıyla

Bİ-İZNİLLAH : Ottoman Turkish

Allah'ın izni ile

Bİ-KÜN TEVBE : Ottoman Turkish

Tevbe et

Bİ-KÜNEM : Ottoman Turkish

Yapayım

Bİ-L-AHİRE : Ottoman Turkish

Sonra, sonradan, sonunda