Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ÜSTADÎ : Ottoman Turkish

f. Üstadlık, ustalık

ÜSTAH : Ottoman Turkish

f. Edebsiz, hayasız, utanmaz kimse

ÜSTAM : Ottoman Turkish

f. Güvenilir, itimad edilir, inanılır, emin. * Gümüş veya altından yapılmış üzengi, at eyeri

ÜSTİBAH : Ottoman Turkish

Masura

ÜSTUN : Ottoman Turkish

f. Direk. Sütun

ÜSTUR : Ottoman Turkish

f. At, katır davar gibi dört ayaklı hayvan

ÜSTURE : Ottoman Turkish

"Edb: Efsane, uydurma hikâye demek olan ""esâtir"" kelimesinin müfredidir."

ÜSTÜHAN : Ottoman Turkish

f. Kemik

ÜSTÜHANPÂRE : Ottoman Turkish

Kemik parçası

ÜSTÜKUS : Ottoman Turkish

(C.: Üstükusât) Cevher, madde, asıl. * Geometri

ÜSTÜMM : Ottoman Turkish

(C.: Esâtim) Deniz suyunun toplandığı yer

ÜSTÜMME : Ottoman Turkish

Orta, vasat

ÜSTÜRE : Ottoman Turkish

f. Ustura

ÜSTÜVANE : Ottoman Turkish

Geo: Silindir. Direk şeklindeki sütun. İçi boş direk şekli

ÜSTÜVAR : Ottoman Turkish

f. Kuvvetli, dayanıklı, sağlam, muhkem. * Güvenilir, itimad edilir

ÜSTÜVARİ : Ottoman Turkish

f. Sağlam, kuvvetli, emniyetli

ÜSUN : Ottoman Turkish

Suyun tad ve renginin değişmesi. * Bir kimse kuyuya girdiğinde buharından veya murdar kokulardan dolayı aklının gitmesi

ÜSVE(T) : Ottoman Turkish

Beraberlik. * Halka reis olmak. * Dert ortağı. Sâdık arkadaş. Manevî tabib. * Nümune ve örnek tutulacak olan insan

ÜSÜR : Ottoman Turkish

Yara izi. * Kılıcın rengi ve cevheri

ÜTAM : Ottoman Turkish

Sidik tutulması. İdrar tutukluğu

ÜTRUR : Ottoman Turkish

Subaşı oğlanı

ÜVAM : Ottoman Turkish

Susuzluk

ÜVERA' : Ottoman Turkish

Ateş ve güneş harareti. * Susuzluk harareti

ÜVEYL : Ottoman Turkish

Çığlık, vâveylâ

ÜVEYS-EL KARANÎ : Ottoman Turkish

Hz. Ebu Bekir ve Ömer (R.A.) devirlerinde Medine-i Münevvere'de çok hürmet gören ve Tabiînin büyüklerinden olup hadis-i şerif ile medh ü senâsı yapılan büyük bir veli. Peygamberimiz (A.S.M.) zamanında yaşamış ise de vâlidesine çok hürmetinden dolayı Peygamberimizle görüşememiş, fakat ona bütün ruh u canı ile bağlı kalmıştır. Sıffîn Muharebesinde Hz. Ali'nin (R.A.) askerleri arasında şehid düşmüştü. (Hi: 37) Veys diye de anılır