Ottoman Turkish
ÜVEYSÎ : Ottoman Turkish
"(Üveysî tarzı) Veysel Karanî Hazretleri gibi sevdiği ve kendisine bağlı olduğu zatı görmeden ve gaybî olarak olan muhabbet ve bağlılık; ve bu muhabbetle bağlı olduğu zattan manevî feyz almak tarzı."
ÜYEL : Ottoman Turkish
(C: Eyâyil) Dağ keçisi
ÜZANİ : Ottoman Turkish
Kulakları büyük olan adam. (Merkepten kinaye olarak söylenmiştir.)
ÜZEYİR : Ottoman Turkish
Kurânda adı geçen mübarek bir zat
ÜZEYR : Ottoman Turkish
(A.S.) Kur'an-ı Kerim'de ismi bulunan büyük zâtlardandır. Peygamber olup olmadığı hakkında ihtilâf vardır
ÜZFUR : Ottoman Turkish
(C.: Ezfâr-Ezâfir) Tırnak
ÜZLUFE : Ottoman Turkish
(C.: Ezâlif) Sarp kayalı yer
ÜZN : Ottoman Turkish
Kulak. İşitme organı
ÜZN-Ü DÂHİLÎ : Ottoman Turkish
İç kulak
ÜZUF : Ottoman Turkish
Yakın olmak, yaklaşmak
ÜŞABE : Ottoman Turkish
Irkı, nesebi karışık adam. * Karışık cemaat. * Rüşvet ve hırsızlık gibi yollarla elde edilen kazanç
ÜŞBE : Ottoman Turkish
Kurt, böcek
ÜŞER : Ottoman Turkish
Dişlerini birbirine sürüp keskinleştirmek
ÜŞGULE : Ottoman Turkish
Uğraşılacak iş. Meşguliyet
ÜŞGUR : Ottoman Turkish
f. Oklu kirpi
ÜŞHUB : Ottoman Turkish
Süt sağılırken çıkan ses
ÜŞKUFE : Ottoman Turkish
f. Çiçek
ÜŞKUH : Ottoman Turkish
f. Ululuk, büyüklük, şan ü şeref
ÜŞKÜFTE : Ottoman Turkish
f. Açılmış çiçek
ÜŞKÜR : Ottoman Turkish
Mest içine dikilen astar
ÜŞNE : Ottoman Turkish
Yosun
ÜŞTÜLÜM : Ottoman Turkish
f. Kavga, gürültü
ÜŞTÜLÜMKÂR : Ottoman Turkish
f. Kavgacı, gürültücü
ÜŞTÜR : Ottoman Turkish
f. Deve
ÜŞTÜRBÂN : Ottoman Turkish
f. Deveci
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani