Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ÂLİYE : Ottoman Turkish

âletle ilgili

ÂLÂ : Ottoman Turkish

en yüce, daha iyi, pek iyi

ÂLÂM : Ottoman Turkish

elemler, acılar

ÂLÂT : Ottoman Turkish

âletler, gereçler

ÂLÂYİŞ : Ottoman Turkish

gösteri, gösteriş

ÂLÂYIÎLLİYYÎN : Ottoman Turkish

yücelerin yücesi

ÂLÎ : Ottoman Turkish

yüksek, yüce

ÂLÎCENABÂNE : Ottoman Turkish

yüksek ahlâklı birine yakışır biçimde

ÂLÎHİMMET : Ottoman Turkish

himmeti yüce ve gayreti çok kimse

ÂLÎKADR : Ottoman Turkish

kıymeti yüksek

ÂLÎYAT : Ottoman Turkish

yüce şeyler

ÂLÎYE : Ottoman Turkish

yüce, yüksek

ÂLÎŞÂN : Ottoman Turkish

şânı yüce

ÂLÛD : Ottoman Turkish

ulaşık, karışık

ÂLÛDE : Ottoman Turkish

ulaşmış, karışmış

ÂLÜFTE : Ottoman Turkish

alışık, iffetsiz kadın

ÂMAL : Ottoman Turkish

ameller, işler

ÂMENNÂ : Ottoman Turkish

inandık

ÂMENTÜ : Ottoman Turkish

îman esasları

ÂMİL : Ottoman Turkish

işleyen, etkileyen

ÂMİN : Ottoman Turkish

Allahım kabul eyle!

ÂMİR : Ottoman Turkish

emreden, iş buyuran

ÂMİRİYET : Ottoman Turkish

âmirlik, emredicilik

ÂMİRÂNE : Ottoman Turkish

emreden âmir gibi

ÂMİYÂNE : Ottoman Turkish

ilgisizce, körü körüne