Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ÂYİNEDAR : Ottoman Turkish

ayna olan

ÂYÂ : Ottoman Turkish

acaba, hayret!

ÂYÂT : Ottoman Turkish

âyetler

ÂZAM : Ottoman Turkish

en büyük

ÂZAMÎ : Ottoman Turkish

en büyük, maksimum

ÂZAMÎYET : Ottoman Turkish

en büyük oluş

ÂZAMÜŞŞER : Ottoman Turkish

üyük kötülük

ÂZİM : Ottoman Turkish

azimli, kesin kararlı

ÂZÂ : Ottoman Turkish

uzuvlar, organlar, üyeler

ÂZÂD : Ottoman Turkish

salıverme, hür etme

ÂZÂDE : Ottoman Turkish

hür, serbest, kendi başına

ÂZÂR : Ottoman Turkish

kötü sözle incitme

ÂŞİKÂR : Ottoman Turkish

açık, belli, meydanda

ÂŞİKÂRE : Ottoman Turkish

elli ederek, açıkça

ÂŞİKÂREN : Ottoman Turkish

açıkça

ÂŞİNA : Ottoman Turkish

ildik, tanıdık, bilen, tanıyan

ÂŞİRE : Ottoman Turkish

onda bir

ÂŞİREN : Ottoman Turkish

onuncusu

ÂŞİYÂN : Ottoman Turkish

kuş yuvası, sevimli ev

ÂŞÂR : Ottoman Turkish

öşürler, toprak ürünlerinin vergileri

ÂŞIK : Ottoman Turkish

aşırı seven, vurgun, tutkun

ÇAH : Ottoman Turkish

kuyu, çukur

ÇAL : Ottoman Turkish

alnında ve ayaklarının üstünde beyazlık bulunan hareketli at

ÇALAB : Ottoman Turkish

ilâh, Rab

ÇALÂK : Ottoman Turkish

atik, çabuk