Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
İBTİDA : Ottoman Turkish

Baş taraf. Evvel. Başlangıç. En önce, başta

İBTİDA' : Ottoman Turkish

Benzeri olmayan bir şey yaratmak. (Bak: İbdâ')

İBTİDA-İ CÜLUS : Ottoman Turkish

Hükümdarlığın başlangıcı. Tahta çıkışın ilk zamanları

İBTİDA-İ DÂHİL : Ottoman Turkish

Tar: Medreselerden orta tahsili verenler

İBTİDA-ŞÜDEGAN : Ottoman Turkish

f. Stajyer

İBTİDAD : Ottoman Turkish

İki kişinin bir şeyi bir tarafından tutup kavraması

İBTİDAEN : Ottoman Turkish

Önceden, ilk ve başlangıç olarak

İBTİDAR : Ottoman Turkish

Bir işe sür'atle başlama

İBTİDAÎ : Ottoman Turkish

"Başlangıca ait, en önce olarak. İlk, evvelâ. * Ham, işlenmemiş. * İlk tahsil veren okul. (Daha da evvel bunun yerine ""Sıbyan Mektebi"" tabiri kullanılırdı.)"

İBTİDÂİYYÂT : Ottoman Turkish

Başlangıçta olanlara öğretilen bilgiler. * Bu derslere ait kitaplar

İBTİGA : Ottoman Turkish

Maksad, gaye. Taleb, arzu, istek

İBTİGA-İ TE'VİL : Ottoman Turkish

Te'vil maksadıyla. Te'vil ederek izahta bulunma

İBTİHAC : Ottoman Turkish

Bolluk, bereket, mebzuliyet

İBTİHAL : Ottoman Turkish

Halktan alâkayı keserek Allaha tazarru' ve niyazda bulunmak

İBTİHAR : Ottoman Turkish

İki parça olma, ikiye bölünme

İBTİHAS : Ottoman Turkish

Bir şeyin doğruluğunu öğrenmek için soruşturma, tetkik etme

İBTİKA' : Ottoman Turkish

Bir şeyin renginin fıtri olarak değişikliğe uğraması

İBTİKAR : Ottoman Turkish

Sabahleyin erkenden kalkma

İBTİLA' : Ottoman Turkish

Zorlukla yutmak. * Gelini gerdeğe koymak

İBTİLAC : Ottoman Turkish

Meydana çıkma, zuhur etme, görünme

İBTİLAL : Ottoman Turkish

Islanmak

İBTİLAZ : Ottoman Turkish

Alma

İBTİLÂ : Ottoman Turkish

Belâya uğramak. Musibete düşmek. İyi veya kötü şeye düşkünlük, tiryakilik. * İnsanın iyiliğini, kötülüğünü ve kemâl derecesini meydana çıkaran imtihan, tecrübe

İBTİLÂ-Yİ ŞEDİD : Ottoman Turkish

Şiddetli tiryakilik

İBTİNA' : Ottoman Turkish

(Binâ. dan) Bir şeyin üzerine bina etme. Bir dava veya bahiste bir şeye istinad etme