Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
İCBA' : Ottoman Turkish

Ekilen ekini henüz olgunlaşmadan satmak

İCBAR : Ottoman Turkish

Zor. Zorlama. Cebretmek

İCBAR-I NEFS : Ottoman Turkish

Kendini zorlama, nefsini icbar etme

İCCAR : Ottoman Turkish

(C: Ecâcir) Dam, çatı

İCCAS : Ottoman Turkish

Erik. * Zerdâli. * Armut

İCDAF : Ottoman Turkish

Bağırıp çağırma

İCDAN : Ottoman Turkish

Sonradan zengin olma

İCFA' : Ottoman Turkish

Koparmak

İCFAL : Ottoman Turkish

Gidermek. * Devekuşu seğirtmek

İCFİL : Ottoman Turkish

Yaşlı kadın, ihtiyar kadın. * Korkak adam

İCHA' : Ottoman Turkish

Ayaz çıkma

İCHAD : Ottoman Turkish

Eziyet çekme, elem ve sıkıntıya mâruz bırakılma. * Gayret etme

İCHAF : Ottoman Turkish

Zulüm etme, gaddarlık. * Gidermek. * Noksan etmek, eksiltmek

İCHAM : Ottoman Turkish

Men'etmek, engel olmak

İCHAR : Ottoman Turkish

(Cehr. den) Sesle okuma. * Ortaya çıkarma, zuhur ettirme, meydana çıkarma, açıklama

İCHAZ : Ottoman Turkish

Hazırlandırmak

İCHAŞ : Ottoman Turkish

Bir kimseden yardım ve medet istemek

İCL : Ottoman Turkish

Dana. Sığır yavrusu

İCL-İ SAMİRÎ : Ottoman Turkish

Musa (A.S.) zamanında Samirî'nin yaptığı buzağı heykeli. (Bak: Samirî)

İCLAB : Ottoman Turkish

"Cem'etmek, toplamak. * Yoldaşlık etmek. * Ardından çağırmak. * ""Gitsin"" diye haykırmak."

İCLAL : Ottoman Turkish

Ağırlama. İkram. Tekrim eylemek. Büyüklüğünü kabul edip hürmet etmek. Büyüklük. Azamet

İCLALEN : Ottoman Turkish

Büyük sayarak, saygı ve hürmet göstererek

İCLAS : Ottoman Turkish

Oturtmak. Tahta çıkartmak. Padişahı tahta oturtmak

İCLE : Ottoman Turkish

Düve, dişi buzağı

İCLET : Ottoman Turkish

(C: Ucul) Dişi buzağı. * Bir cins ot. * Kırba