Ottoman Turkish
BİL-GUDUVV-İ VE-L-ÂSÂL : Ottoman Turkish
Sabah ve akşam
BİL-HASSA : Ottoman Turkish
Hususi olarak, mahsus, özellikle
BİL-HAYR : Ottoman Turkish
Uğurlu olarak, hayırla
BİL-İCMA : Ottoman Turkish
İcma ile. (Bak: İcma')
BİL-İLTİZAM : Ottoman Turkish
Bile bile. Bir şeyi doğru ve lüzumlu görüp taraftar olmakla
BİL-İMTİSAL : Ottoman Turkish
Uyarak, imtisal ederek
BİL-İSTİKLAL : Ottoman Turkish
Başlıbaşına, istiklâl üzere
BİL-İŞTİRAK : Ottoman Turkish
Birleşerek, ortaklaşa
BİL-MÜNAVEBE : Ottoman Turkish
Değişerek, nöbetleşe
BİL-UMUM : Ottoman Turkish
Bütün, tamamı, hep
BİL-ITLAK : Ottoman Turkish
Mutlak olarak. Hiçbir şeye bağlı olmaksızın. (Bak: Itlak)
BİLABİL : Ottoman Turkish
Elem, keder, tasa, dert, gam. * Telâş
BİLADE : Ottoman Turkish
f. Müzevvir, fâsid, fesatçı, ispiyon eden
BİLAKİS : Ottoman Turkish
Aksine. Tersine. Zıddına
BİLAKİS : Ottoman Turkish
aksine, tersine
BİLAL : Ottoman Turkish
Siyah ve beyaz, yâni kara ile ak olmak. (Bak: Belal)
BİLAL-İ HABEŞÎ : Ottoman Turkish
Resûl-i Ekrem'in (A.S.M.) müezzini idi. Sesi çok güzeldi. Ezan okurken çokları ağlardı. Kölelikten Hz. Ebu Bekir-i Sıddîk (R.A.) satın alıp azâd etmişti. Her gazada hazır bulunmuştu. (Hi: 20) de dâr-ı bekaya göçtü. (R.A.)
BİLANÇO : Ottoman Turkish
ing. Ticarî bir müessesenin muayyen bir devre sonunda alacak verecek durumunu göstermek üzere meydana getirdiği cetvel. * Mc: Herhangi bir işte belirli bir müddet sonundaki iyi ve kötü neticelerin karşılıklı durumu
BİLASÂLE : Ottoman Turkish
aracısız, vasıtasız
BİLAZ : Ottoman Turkish
Kaçkın kimse. * Yemeği doyana kadar yiyen. * Kısa boylu adam
BİLBEDAHE : Ottoman Turkish
"Açıktan. Aşikâr olarak. Meydanda olarak. Besbelli.(...Hem şu âlemin Sâni-i Zülcelal'i bütün güzel masnuatiyle kendini zişuur olanlara tanıttırması ve kıymetli nimetler ile kendini onlara sevdirmesi bizzarure onun mukabilinde, zişuur olanlara marziyatı ve arzu-yu İlâhiyelerini bir elçi vasıtasiyle bildirmesini istemesine mukabil; en âlâ ve ekmel bir surette, Kur'an vasıtasıyla o marziyat ve arzuları beyan eden ve getiren yine bilbedahe O Zât'tır. M.)"
BİLBEDÂHE : Ottoman Turkish
açık seçik
BİLCÜMLE : Ottoman Turkish
Bütün, hepsi. Umumiyetle
BİLCÜMLE : Ottoman Turkish
ütün, toptan
BİLDEM : Ottoman Turkish
Göğüs önü. * Boğaz. * Akılsız kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani