Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
İFRA' : Ottoman Turkish

Kesmek. * Yarmak

İFRAC : Ottoman Turkish

Açılma. * Ayrılmak. * Genişletmek. * Açmak

İFRAC-ÜL BÂHİRE : Ottoman Turkish

Geminin kıyıdan veya iskeleden açılması

İFRAD : Ottoman Turkish

Tek olarak söylemek. * Ayırmak. * Göndermek. Yollamak

İFRAG : Ottoman Turkish

Bir halden başka bir hale sokma. Kalıba dökmek. Şekil vermek. * Boşaltmak. Akıtmak. Dökmek. Câri kılmak

İFRAH : Ottoman Turkish

Belirsiz bir şeyi belirtme. * şübhe ve tereddütü giderme. * (Kuş) yavrulama. * (Tohum) yeşerme

İFRAM : Ottoman Turkish

Doldurma, doldurulma

İFRAR : Ottoman Turkish

Kaçırmak. Kaçırılmak. Firara mecbur etmek

İFRAS : Ottoman Turkish

Fırsat ele geçme

İFRAT : Ottoman Turkish

Haddinden geçmek. Pek ileri gitmek. * Takatinden ziyade iş vermek. (Tefrit'in zıddı)

İFRAT Ü TEFRİT : Ottoman Turkish

Birbirine tamamıyla ters olan iki uç. Çok fazla ve çok az

İFRAT-I NEŞAT : Ottoman Turkish

Sevinç coşkunluğu, sevinçten dolayı çoşma

İFRATKÂR : Ottoman Turkish

f. Pek ileri giden. Haddini aşan

İFRAZ : Ottoman Turkish

Vazifeye tayin etmek. * Farzedip vermek

İFRAZ HAZİNESİ : Ottoman Turkish

"Tar: Kullanılmayan kıymetli eşyanın saklandığı yer. Bu gibi kıymetli şeylerden ikinci dereceden olanların muhafaza olunduğu yere de ""Bodrum Hazinesi"" denilirdi."

İFRAZAT : Ottoman Turkish

Vücuddan çıkan, bedenden ayrılan kan, irin, balgam gibi şeyler

İFRAZCİYAN : Ottoman Turkish

Darphanede sikke (para) kesenler. Altun, gümüş ve bakır madenlerini para haline getirdikleri için bu tabir meydana gelmiştir

İFRAŞ : Ottoman Turkish

Zemmetme, kötüleme, çekiştirme. * Serip döşetme

İFRİNKA' : Ottoman Turkish

Parmak çıtırdatma. * Gidermek. * Ayırmak

İFRİT : Ottoman Turkish

Cin taifesinden çok muzır, şerir ve korkunç bir cins. * Mc: Korkunç, kızgın ve öfkeli insan

İFRİZ : Ottoman Turkish

Dam saçağı

İFSAD : Ottoman Turkish

Bozmak. Azdırmak. Fesada uğratmak. Fitne salmak. Karıştırmak

İFSAD-I Mİ'DE : Ottoman Turkish

Mideyi bozma

İFSADAT : Ottoman Turkish

(İfsad. C.) İfsadlar, kargaşalıklar, fesada uğratmalar

İFSAH : Ottoman Turkish

Unutmak. Akıldan çıkarmak. İhmal etmek