Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
İFSAM : Ottoman Turkish

Hastanın ateşinin düşmesi. * Kesilip bitme, tükenme. * Yağmurdan sonra hava açılma

İFTA : Ottoman Turkish

Fetva vermek. (Bak: Fetva)

İFTAH : Ottoman Turkish

Açmak. Fethetmek. (Bak: Feth)

İFTAL : Ottoman Turkish

f. Dağınık. * Yırtık, aralık, yarık

İFTAM : Ottoman Turkish

Memeden ayırma, sütten kesme

İFTAN : Ottoman Turkish

Fitneye düşürme. * Ayartma

İFTAR : Ottoman Turkish

Oruç açmak. Oruç açılırken yenen yemek. (Zıddı: İmsak)

İFTARİYYE : Ottoman Turkish

İftarlık. İftar için hususi olarak hazırlanmış nevale. Bunlar oruç bozulduktan sonra yemek yenmeden evvel yendiği için bu ad verilmiştir. * Osmanlı İmparatorluğu zamanında padişah sarayında, vüzera, eşraf ve âyân konaklarında, davetlilere iftardan sonra diş kirası namıyle verilen bahşiş, para

İFTİAL : Ottoman Turkish

Fal tutma, fala bakma

İFTİAT : Ottoman Turkish

Başa tülbent sarmak

İFTİCA' : Ottoman Turkish

Birdenbire, ansızın olma

İFTİDA' : Ottoman Turkish

(Fidye. den) Fidye vererek esirlikten kurtulma

İFTİDAH : Ottoman Turkish

(Fadâhat. den) Kırma, kırıp ufalama. * Maskara olma, rezil olma

İFTİHAM : Ottoman Turkish

(Fehm. den) Kavrama, anlama. Fehmetme

İFTİHAR : Ottoman Turkish

Övünmek. Kendini beğenircesine kendinden ve yaptıklarından bahsetmek. * Başkasının iyi bir hali ile sevinmek. (Bak: Tahdis-i ni'met)

İFTİHAR MADALYASI : Ottoman Turkish

"Padişaha sadakat gösterenlere, tarım ve san'atın ilerlemesine çalışanlara, yangın ve sâri hastalık anında devlet ve millete büyük hizmetleri dokunanlara verilmek üzere II. Abdülhamid'in irade-i seniyesiyle altın ve gümüşten olmak üzere çıkarılan madalya. (1886 ve 1887) Madalyanın ön yüzünde yukarı kısmında şualar içinde tuğra ve alt kısmında Osmanlı arması; diğer yüzünde defne dalı arasında bir boş saha vardır. Buraya, madalyanın sahibi olacak şahsın adı yazılırdı. Kırmızı renkli kurdele ile göğsün sol tarafına takılırdı. Sahibinin ölümünde vereseye intikal etmez, hükümete geri verilirdi."

İFTİHARİYYAT : Ottoman Turkish

İftihar yoluyla söylenen sözler

İFTİHAS : Ottoman Turkish

Gerçeği ve hakikatını dikkatle araştırma. İçyüzünü iyice tetkik etme. * İmtihan etme, deneme

İFTİKAD : Ottoman Turkish

Arayıp sormak. * Kaybolmak

İFTİKAK : Ottoman Turkish

(Fekk. den) Rehinden kurtarma, rehinden çıkarma

İFTİKAL : Ottoman Turkish

Çok çalışma, bir işte çok fazla emek harcama, pek fazla gayret sarfetme

İFTİKAR : Ottoman Turkish

Yoksulluğunu, fakirliğini açığa vurmak. * Çok ihtiyacı olmak. * Tevazu'. Alçak gönüllülük

İFTİLA' : Ottoman Turkish

Otlatma

İFTİLAK : Ottoman Turkish

Taaccüb etmek, şaşırmak

İFTİLAL : Ottoman Turkish

Bükülme. * (Asker) muharebeden yılma