Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
BİLEK : Ottoman Turkish

f. Çatal temrenli bir nevi ok

BİLFARZ : Ottoman Turkish

Olduğunu kabul ederek. Farzolarak

BİLFARZ : Ottoman Turkish

varsaymakla

BİLFİİL : Ottoman Turkish

Sırf kendisi. Kendi çalışması ile. Başkası karışmadan

BİLFİİL : Ottoman Turkish

fiilen, çalışarak

BİLHADS : Ottoman Turkish

Hads ile. Son derece bir sür'at-i intikal ile. (Bak: Hads)

BİLHADS : Ottoman Turkish

hızlı bir kavrayışla

BİLHADSİSSÂDIK : Ottoman Turkish

Doğru bir hads ile. (Bak: Hads)

BİLHADSİSSÂDIK : Ottoman Turkish

doğru bir sezgi ile

BİLHASSA : Ottoman Turkish

özellikle

BİLİCMA : Ottoman Turkish

üstünde birleşmekle, topluca

BİLİHTİYAR : Ottoman Turkish

istemekle

BİLİLTİZAM : Ottoman Turkish

taraftar olmakla

BİLİNEMEZCİLİK : Ottoman Turkish

(Bak: Lâedriye)

BİLİNTİKAL : Ottoman Turkish

intikal etmekle, naklederek

BİLİNÇ : Ottoman Turkish

t. Psk: İnsanın kendi varlığından ve kendine tesir eden çevresinde meydana gelen hadise ve değişikliklerin, bilgisine sahip olması hali. Şuurun dereceleri vardır. Meselâ: Düşünüyorum ve düşündüğümü biliyorum, yine düşündüğümü bildiğimi de biliyorum ve hakeza. Şuurlu olma ruhun bir vasfıdır. Maddede şuur yoktur. Ve şuurun maddi izahı şuursuzca bir izah olup batıldır. (Bak: Şuur)

BİLİNÇALTI : Ottoman Turkish

t. Psk: Şuur altı. Geçmişte yaşadığımız ve etkisi altında kaldığımız hâdiselerden şimdi hatırlayamadıklarımız, şu anda da varlığımızda meydana gelen hadiselerden bilgisine sahip olmadıklarımızın hepsi. İnsan şuurlu hareket ettiği gibi şuuraltı etkilerle de hareket eder. İnsan şuuraltının etkisiyle hareket ettiği zaman bu hareketini şuuruyla izah ederken bahane sebepler bulur. Ama bu sebepler hareketin mahiyetini izahtan uzak kalır

BİLİRKİŞİ : Ottoman Turkish

(Bak: Ehl-i vukuf)

BİLİRÂDE : Ottoman Turkish

iradeyle, istemekle

BİLİSTİDAD : Ottoman Turkish

yetenekle

BİLİSTİHKAK : Ottoman Turkish

Lâyıkıyla, liyakatı olarak. Hakkıyla. Haklı olarak

BİLİSTİHKAK : Ottoman Turkish

hak etmekle

BİLİTTİFAK : Ottoman Turkish

İttifak ile. Beraberce, birlikte, elbirliğiyle

BİLİTTİFAK : Ottoman Turkish

ittifakla, hep birlikte

BİLİŞTİYAK : Ottoman Turkish

iştiyakla, arzu etmekle