Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
İLCAAT : Ottoman Turkish

Zorlamalar. * Lüzumlu şeyler

İLCAAT-I ZAMAN : Ottoman Turkish

Zamanın zorlamaları ve mecburiyetleri. Yaşanılan zaman içinde meydana gelmiş bazı sebeplerin neticesi olarak karşılanan mecburiyetler

İLCAC : Ottoman Turkish

Feryad etme, bağırma

İLCAM : Ottoman Turkish

Gemleme, gem takma. Gemlenme

İLE-L-AN : Ottoman Turkish

Şimdiye kadar, bu âna kadar

İLE-L-EBED : Ottoman Turkish

Ebede kadar. Nihayetsiz

İLEL : Ottoman Turkish

(İllet. C.) İlletler. Esaslar. Temeller. Sebebler. * Sakatlıklar. Hastalıklar

İLEL Ü EMRAZ : Ottoman Turkish

Hastalıklar ve sakatlıklar

İLEL-İ MUHTELİFE : Ottoman Turkish

Türlü illetler ve sebepler, çeşitli hastalıklar

İLEL-İ MÜSTEVLİYE : Ottoman Turkish

Tıb: Salgın hastalıklar

İLEL-İ MÜTESELSİLE : Ottoman Turkish

Zincir gibi birbirine bağlı olup devam eden sebepler, illetler

İLEL-İ SÂRİYE : Ottoman Turkish

Tıb: Bulaşıcı hastalıklar. Sâri illetler

İLEYH : Ottoman Turkish

Ona. (Erkek olan tek kimse için)

İLEYHA : Ottoman Turkish

Ona. (Kadın olan tek kimse için)

İLEYHİM : Ottoman Turkish

Onlara. (Erkek olan çok kişi için söylenir.)

İLEYHİMA : Ottoman Turkish

Onlara. (Erkek olan iki kişi için söylenir)

İLEYHİNNE : Ottoman Turkish

Onlara. (Kadın olan çok kişi için söylenir.)

İLGA : Ottoman Turkish

Kaldırmak. Hükümsüz bırakmak. Lağvetmek. Bâtıl eylemek

İLGAZ : Ottoman Turkish

(Lugaz. dan) Sözde maksadı gizleme

İLH : Ottoman Turkish

"""İlâ âhir"" sözünün kısaltılmışı."

İLHA' : Ottoman Turkish

Boş şeylerle meşgul etmek. Gaflet

İLHAB : Ottoman Turkish

Tutuşturma, alevlendirme. * İltihaplandırma, şişirip kızartma

İLHAD : Ottoman Turkish

Zulüm yapma, eziyet etme

İLHAF : Ottoman Turkish

İstemekle ısrar etme, zorlama

İLHAH : Ottoman Turkish

Zorlamak. Israr etmek. Bir şeyin kabulü için son derece üstüne düşmek