Ottoman Turkish
BİLYAKÎN : Ottoman Turkish
Bir şeyi şeksiz ve şüphesiz olarak itikad-ı kavi ve sahih ile bilmek, derk etmek. (Bak: Yakin)
BİLYAKÎN : Ottoman Turkish
kesin bir bilişle
BİLYE : Ottoman Turkish
(C.: Belâya) Belâ, * Zahmet. * Tecrübe, imtihan
BİLÂ : Ottoman Turkish
"Olmayarak, sahib olmıyan ""...sız,...siz"" mânâları yerine kullanılan edattır. Kelimenin başına getirilerek menfi mânâ hasıl olur."
BİLÂ : Ottoman Turkish
" ""sız, siz"" mânâsında ön ek."
BİLÂ-ADDİN : Ottoman Turkish
f. Sayısız. Adetsiz
BİLÂ-BEDEL : Ottoman Turkish
Bedelsiz. Ücretsiz, meccanen
BİLÂ-FAİZ : Ottoman Turkish
Fâizsiz
BİLÂ-FASILA : Ottoman Turkish
Fâsılasız, aralıksız, durmadan
BİLÂ-İSTİSNA : Ottoman Turkish
İstisnâsız, ayırt etmeksizin
BİLÂ-KAYD U ŞART : Ottoman Turkish
Kayıtsız şartsız
BİLÂ-SEBEB : Ottoman Turkish
Sebepsiz
BİLÂ-TEEMMÜL : Ottoman Turkish
Düşünmeden. Düşünmeksizin. Dikkatli olmadan
BİLÂ-TEVAKKUF : Ottoman Turkish
Durmadan, tereddüt etmeden
BİLÂ-UDUL : Ottoman Turkish
Dönmeden, sapmadan. Udul etmeden
BİLÂ-VASITA : Ottoman Turkish
Vasıtasız. Araya biri girmeden, doğrudan doğruya
BİLÂ-ÜCRET : Ottoman Turkish
Parasız, ücretsiz
BİLÂBEDEL : Ottoman Turkish
edelsiz
BİLÂD : Ottoman Turkish
(Belde. C.) Beldeler. Diyarlar. Memleketler. Şehirler
BİLÂD : Ottoman Turkish
eldeler, memleketler
BİLÂD-I CESİME : Ottoman Turkish
Büyük ülkeler
BİLÂD-I SELÂSE : Ottoman Turkish
Eskiden İstanbul, Edirne ve Bursa'nın üçüne birden verilen isim
BİLÂD-I ÂMİRE : Ottoman Turkish
İmar edilmiş, yapılmış beldeler. * Devlet idaresindeki yerler
BİLÂFASILA : Ottoman Turkish
aralıksız
BİLÂHARE : Ottoman Turkish
sonra, sonradan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani