Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
İNDİMAL : Ottoman Turkish

Yara iyi olma, kapanma

İNDİMAM : Ottoman Turkish

Pişman olma

İNDİMİZDE : Ottoman Turkish

t. Bize göre, bizce, yanımızda

İNDİRA' : Ottoman Turkish

Bir işe girişme, bir şeye teşebbüs etme. * Öne geçme. * Buluttan kurtulma

İNDİRA-İI MÂ' : Ottoman Turkish

Suyun dağılıp yayılması

İNDİRAC : Ottoman Turkish

Dahil olma. İçeri girme, katılma. * Nesil tamamen tükenip halefi kalmama

İNDİRAS : Ottoman Turkish

Zail olma, eseri kalmama, mahvolma. Bozulma

İNDİSAS : Ottoman Turkish

Toprak altına gömme

İNDİYAL : Ottoman Turkish

Çok ishâl olma. İçi sürme

İNDİYYAT : Ottoman Turkish

(İndî. C.) Birinin kendince uydurduğu şeyler. Bir kimsenin kendi görüş ve inanışına göre söylediği sözleri

İNDÎ : Ottoman Turkish

Şahsi. Keyfi. Zati. Kendine göre. * Bana göre. Bence

İNEB : Ottoman Turkish

Üzüm

İNEBE : Ottoman Turkish

Üzüm tanesi. * Tıb: Göz kenarında çıkan sivilce, arpacık

İNEBÎ : Ottoman Turkish

Üzüm biçiminde, üzümsü

İNFAD : Ottoman Turkish

Bitirme, tüketme. * Kuyunun suyu tükenme

İNFAK : Ottoman Turkish

Nafaka verme. Besleme. Geçindirme. * Harcayıp tüketme. * Fakir olma

İNFAK-I MUHTACÎN : Ottoman Turkish

Muhtaçları, yoksulları besleme

İNFAL : Ottoman Turkish

Ganimetten mal ayırıp verme

İNFAR : Ottoman Turkish

Ürkütme, ürkütülme

İNFAZ : Ottoman Turkish

Sözünü geçirme. Bir hükmü yerine getirme. * Aldığı emre göre birisini öldürme. * Öte tarafa geçirme

İNFAZ-I FERMAN : Ottoman Turkish

Hükmünü geçirme, emrini dinletme

İNFİAL : Ottoman Turkish

Gücenme. Darılma. * Can sıkılma. Teessür. * Hareketlenme. Harici bir sebeb ve te'sirle hâsıl olan hâl, te'sir ve hareket. * Harici te'sire kabil olmak. * Ruhun kabul ettiği tahavvülât. (Bir eser, müessirine nisbetle fiildir. Zuhur ettiği yere nisbetle infialdir.)

İNFİALAT : Ottoman Turkish

(İnfial. C.) İnfialler. Gücenmeler. Aksi te'sirler. Teessürler. * Hareketlenmeler. Teessür ve hareketler

İNFİCAR : Ottoman Turkish

Tan yeri ağarma. Fecir sökme. * Tohumun yerde çatlaması. * Suyun, yerden kaynayıp çıkması

İNFİDAD : Ottoman Turkish

(İnfadda) Bir şeyin kırılıp dağılması. Parça parça olma