Ottoman Turkish
İNHİDAR-I NİSVAN : Ottoman Turkish
Kadınların örtünmesi
İNHİDAŞ : Ottoman Turkish
Dalaşma, hırlaşma (köpek)
İNHİFA : Ottoman Turkish
Gizlenip saklanma
İNHİFAZ : Ottoman Turkish
Aşağılanma, alçaklanma. * Çökkünlük
İNHİKAK : Ottoman Turkish
Kaşınma
İNHİLA' : Ottoman Turkish
Def'olunma, çıkarılma, kovulma
İNHİLAK : Ottoman Turkish
Kendini tehlikeye atma
İNHİLAL : Ottoman Turkish
Çözülüp ayrılma. Dağılma. * Erime. * Münhal olma
İNHİLAL-PEZİR : Ottoman Turkish
f. İnhilali mümkün olan. Dağılabilen. Çözülebilen. Eriyebilen
İNHİMA : Ottoman Turkish
Mahv olma
İNHİMAD : Ottoman Turkish
Ateşi sönmeyip alevi geçme
İNHİMAK : Ottoman Turkish
Bir şeye fazla düşkün olma
İNHİMAL : Ottoman Turkish
İhmal etme, önem vermeme. * Mühlet alma. * Göz yaşı dökme. * Ciddi bir şekilde çalışma, uğraşma
İNHİMAM : Ottoman Turkish
İhtiyarlama, yaşlanma
İNHİMAZ : Ottoman Turkish
Ekşilenme
İNHİNA : Ottoman Turkish
Eğilme, münhani olma, yay biçimine girme, kavislenme
İNHİNAK : Ottoman Turkish
Boğulma. * Bunalma, nefesi kesilme
İNHİRAF : Ottoman Turkish
Doğru yoldan sapma. * Dönme. * Bozulma. Değişme. * Kırıklık. * Tecvidde: Harf okunduğu zaman o harfde, dil ucuna veya dil arkasına doğru bir meyli bulunmasına denir. İnhirâf sıfatının harfleri Lâm ve Ra harfleridir. Bunlara Münharif denir
İNHİRAK : Ottoman Turkish
Yırtılma
İNHİRAT : Ottoman Turkish
Bilmediği bir işe danışmadan girişme. * Zarar verme, ziyana sokma. * İpliğe boncuk dizme. * Beden çelimsizlenip zayıflama. * Bir yola süluk etme, girme
İNHİSAF : Ottoman Turkish
Ay tutulması. Husufa uğramak. Ay'ın, dünyanın gölgesi altına girmesi veya o şekildeki gölgelenmek
İNHİSAF-I AYN : Ottoman Turkish
Kör olma
İNHİSAM : Ottoman Turkish
(Hasm. dan) Kesip bitirme, halletme
İNHİSAM-I DA'VA : Ottoman Turkish
Dâvânın halledilmesi
İNHİSAR : Ottoman Turkish
Hasr olunma. * Tecavüz etmeme. * Bir iş veya malın idâresinin bir kişiye, bir ele bırakılması. Bir elden idâre. Bir şeye mahsus olup, başka şeye şümulü olmama. Yalnız bir şeye veya bir şahsa hasrolunma.(Zihniyet-i inhisâr, hubb-u nefisten geliyor, sonra maraz oluyor, nizâ ondan çıkıyor. S.)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani