Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
İNHİTAK : Ottoman Turkish

Bozulma, yırtılma. * Bekârlığın bozulması. Kızlığı bozulma

İNHİTAM : Ottoman Turkish

Kırılma, ezilme, ufalanma

İNHİTAT : Ottoman Turkish

Aşağılanma, aşağı inme. * İhtiyarlama, yaşlıyığa yüz tutma. * Kuvvetten düşme. * Bir şişin inmesi. * Düşme, inme

İNHİVA : Ottoman Turkish

Yukardan aşağı düşme

İNHİYAŞ : Ottoman Turkish

Ezilip büzülme, sıkılma, çekinme

İNHİZAL : Ottoman Turkish

Beli kırılmış gibi ağır yürüme. * Soruya karşılık verme

İNHİZAM : Ottoman Turkish

Yemek hazmolunma. Yemeklerin midede erimesi

İNHİŞAŞ : Ottoman Turkish

(C.: İnhişâşât) Birbirine dokunup hışırdama, hışırtı. Şakırtı, şakırdama

İNHİŞAŞ-I ESLİHA : Ottoman Turkish

Silâhların şakırtısı

İNHİŞAŞ-I EVRAK : Ottoman Turkish

Yaprakların hışırtısı

İNKA' : Ottoman Turkish

Suda ıslatma

İNKA-YI KALB : Ottoman Turkish

Kalb temizliği, gönül temizliği

İNKAS : Ottoman Turkish

Eksilme, eksiltme

İNKAZ : Ottoman Turkish

Kırma ve bozma. * Tuhaf sesler çıkarma. Küçük bir hayvanın veya böceğin kendine mahsus ses çıkarması. * Vücuttaki oynak yerlerden çıkan ses

İNKİBAB : Ottoman Turkish

Yüzüstü düşme, yere kapanma

İNKİDAM : Ottoman Turkish

Vücudun bir tarafı berelenme veya kızarma

İNKİDAR : Ottoman Turkish

Hızlı yürüme. * Düşme ve saçılma

İNKİLAL : Ottoman Turkish

Yavaşça gülme, tebessüm etme. * Körlenme, kesmez hâle gelme

İNKİLİS : Ottoman Turkish

Yılan balığı

İNKİMAŞ : Ottoman Turkish

Acele etme. Çabuk iş görme

İNKİSAF : Ottoman Turkish

(Küsuf. tan) Parlaklığı sönme. Güneş tutulması

İNKİSAR : Ottoman Turkish

Kırılma. Gücenme. * Beddua ve lânet okuma. * Şikeste olma

İNKİTAM : Ottoman Turkish

Gizli tutulma, saklı tutulma

İNKİŞAF : Ottoman Turkish

Açılma. Meydana çıkma. * Yetişme. * Terakki etme, ilerleme. * Gizli sırların bilinmesi

İNKÂH : Ottoman Turkish

(Nikâh. dan) Nikâh etme veya edilme