Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
İRADÎ : Ottoman Turkish

İrade ile alâkalı, iradeye dâir

İRAE : Ottoman Turkish

Göstermek, göstererek öğretmek. * Göz önüne koymak. * Gösteriş

İRAE-İ TARİK : Ottoman Turkish

Yol gösterme. Kılavuzluk etme

İRAGA : Ottoman Turkish

İsteme, irade etme

İRAHE : Ottoman Turkish

(Rahat. dan) Rahatlandırma, rahat ettirme

İRAKA : Ottoman Turkish

Dökmek, akıtmak

İRAKA-İ DEM : Ottoman Turkish

Kan akıtmak. İnsan öldürmek

İRAN : Ottoman Turkish

Fars memleketi

İRAS : Ottoman Turkish

(Ağaç) yapraklanma. * Yosun olma

İRAS-I FÜTUR : Ottoman Turkish

Bıkkınlık verme

İRAT : Ottoman Turkish

Tehlikeye, vartaya düşürmek

İRAZA : Ottoman Turkish

Kandırmak, kandırılmak. Râzı etmek

İRB : Ottoman Turkish

(İreb) Akıl. Zihin, zekâ. * Akıllılık

İRBA' : Ottoman Turkish

(Ribâ. dan) Çoğaltma, artırma, fazlalaştırma. * Faize verip artırma. (Haramdır)

İRBAB : Ottoman Turkish

Bir yerde mukim olma. Bir mevkide devamlı olarak kalma

İRBAH : Ottoman Turkish

(Ribh. den) Fayda ve kazanç elde etme. * Fâize para verme

İRBAŞ : Ottoman Turkish

Ağacın yeşillenip yapraklanması

İRBE : Ottoman Turkish

Akıllılık, zekâ. * Hile, oyun

İRBİYAN : Ottoman Turkish

Teke, istakoz gibi deniz hayvanları

İRCA : Ottoman Turkish

Sonraya bırakmak. * Kuyuya kenar yapmak

İRCA' : Ottoman Turkish

Geri çevirmek, geri döndürmek. * Alışverişi faydalı kılmak. * Musibet vaktinde Allah'a sığındığını âyet okuyarak ifade etmek

İRCA-İ İNAN : Ottoman Turkish

Atın dizginini çevirme, başka tarafa yöneltme

İRCA-İ KELÂM : Ottoman Turkish

Sözü yine maksada çevirme ve getirme

İRCA-İ NAZAR : Ottoman Turkish

Bakışı gerilere çevirme, mâziye bakma

İRCAF : Ottoman Turkish

(Bak: Recefe)