Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
BİST : Ottoman Turkish

f. Yirmi. (20)

BİSTAH : Ottoman Turkish

f. Küstah, hayâsız, edepsiz, arsız, utanmaz adam

BİSTAM : Ottoman Turkish

f. Kıymetli bir cins taş olan mercan

BİSTAR : Ottoman Turkish

f. Çarpık, eğri. Gevşek

BİSTER : Ottoman Turkish

f. Yatak, döşek

BİSTUH : Ottoman Turkish

f. Beceriksiz, âciz. zayıf, cılız kimse

BİSTÜM : Ottoman Turkish

Yirminci

BİSYAR : Ottoman Turkish

f. Ziyade, çok , fazla

BİSYARÎ : Ottoman Turkish

f. Çokluk

BİT(E) : Ottoman Turkish

Bir gece yiyecek yemek

BİT-TARİK-İL ULA : Ottoman Turkish

Birinci usul veya yol ile. Elbetteki. Evleviyetle

BİTA' : Ottoman Turkish

Bal şerbeti

BİTAİN : Ottoman Turkish

Astar. (Bak: Betâin)

BİTAKA : Ottoman Turkish

Küçük parça. (Üzerinde kumaşın fiatını yazıp kumaş içine koyarlar.)

BİTAMÂM : Ottoman Turkish

üsbütün

BİTAMÂMİHA : Ottoman Turkish

tamamıyle

BİTAN : Ottoman Turkish

Deve kolanı. Karnı tok kimse

BİTANE : Ottoman Turkish

(C.: Betâyin) Çarşaf. * Kaftan astarı. * Dostluk. * Hâlis olmak. * Kuvvetli olmak

BİTE(T) : Ottoman Turkish

Geceleme, gece kalma

BİTEVÎ : Ottoman Turkish

(Biteviye) t. Sürekli, durmadan. * Bütün yekpare

BİTKE : Ottoman Turkish

Kesinti. * Kesilen bir nesnenin ufak parçaları, cüz'leri

BİTLAB : Ottoman Turkish

f. Hurma çiçeğinin tomurcuğu

BİTTABÎ : Ottoman Turkish

tabiatıyle

BİTTAHRİK : Ottoman Turkish

Hareket ettirerek, oynatarak. * Kışkırtarak, teşvik ederek

BİTTAKDİR : Ottoman Turkish

takdirle