Ottoman Turkish
İRSAD : Ottoman Turkish
"Gözetlemek. * Hâzır ve âmâde eylemek. * Mükâfat vermek. * Edb: Secili ve kâfiyeli bir cümlede ses uyumundaki ana sesi önce tanıtıp, ondan sonra gelecek kelimeyi tanıtma sanatıdır. Meselâ:Elemin Kays'a kıyas etme din-i mahzunun, Yok idi aklı ne derdi var idi Mecnunun.(Baki)Birinci mısrada ""Kays"" isminin geçmesi, ikinci mısrada ise ""Yok idi aklı, ne derdi var idi."" denmesi sözün sonunun ""Mecnun"" olacağını hemen akla getirmektedir."
İRSAH : Ottoman Turkish
Yerinde tutma, durdurma. Bir şeyi sağlamlaştırma
İRSAL : Ottoman Turkish
(Resul. den) Göndermek, gönderilmek, yollamak. * Havale kılma. * Salıvermek. Kendi haline koymak. * Sürü sahibi olmak. * Elçi gönderme
İRSAL-İ LİHYE : Ottoman Turkish
Salak bırakma
İRSAL-İ MESEL : Ottoman Turkish
"Konuşurken meşhur hikmetli sözleri kullanmak.""Hakir olduysa millet, şanına noksan gelir sanmaYere düşmekle cevher sâkıt olmaz kadr ü kıymetten.""""Muini zâlimin dünyada erbab-ı denâettir.Köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insâfa hizmetten.""(Namık Kemal)"
İRSAL-İ RÜSÜL : Ottoman Turkish
Cenab-ı Hakk'ın insanlara her hususta ve hususen Allah'a itaatte rehber olacak peygamberler göndermesi
İRSALAT : Ottoman Turkish
(İrsal. C.) Göndermeler. Gönderilen şeyler
İRSALİYE : Ottoman Turkish
Makbuz. * Her hangi bir yere gönderilen eşya veya malların listesi
İRSAN : Ottoman Turkish
Muhkem ve sağlam kılma, rasanet verme
İRSAS : Ottoman Turkish
Eskitme, yıpratma. Eskitilme, yıpratılma
İRSAS-I LİBAS : Ottoman Turkish
Elbisenin yıpranması, eskitilmesi
İRSEN : Ottoman Turkish
Miras olarak, anadan, babadan geçmek yolu ile
İRSİYET : Ottoman Turkish
Verâset. Aile ve soydan geçen benzerlik
İRSÎ : Ottoman Turkish
Miras ile alâkalı, irse âit ve müteallik
İRTA' : Ottoman Turkish
Zoraki ve istemeyerek gülme
İRTAB : Ottoman Turkish
Dikme veya dikilme
İRTAC : Ottoman Turkish
Bir kimsenin sözünü kesme, konuşturmama. * Devamlı yağmur ve kar yağma. * Kapıyı örtme, kapama. * Kıtlık her tarafa yayılma
İRTAM : Ottoman Turkish
Hatırlamak için parmağa iplik bağlama
İRTAT : Ottoman Turkish
Tenbellik etme. Yerinden kımıldamama
İRTECEK : Ottoman Turkish
f. Şimşek, berk
İRTİA' : Ottoman Turkish
Düşünmek, istikbali düşünme
İRTİAB : Ottoman Turkish
(Ru'b. dan) Ürkme, korkma
İRTİAD : Ottoman Turkish
(Ra'd ve Ri'd. den) Iztırablı ve sıkıntılı olmak. * Deprenme. Titreme
İRTİAF : Ottoman Turkish
İleri geçme, ilerleme
İRTİAS : Ottoman Turkish
Küpe takma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani