Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
İRTİAŞ : Ottoman Turkish

Ra'şeye tutulma, titreme, sarsılma

İRTİAŞ-I MEST : Ottoman Turkish

Sarhoş ve baygın titreyiş

İRTİBA' : Ottoman Turkish

Bahar mevsiminde güzel bir yerde oturma

İRTİBAB : Ottoman Turkish

Kokulu şeyler yapma. * Bir çocuğu büluğ çağına varıncaya kadar besleme

İRTİBAH : Ottoman Turkish

Yükselme, yükseğe çıkma

İRTİBAK : Ottoman Turkish

Karışık ve çapraşık bir işe girişme. * Karaca, geyik gibi hayvanların tuzağa düşmeleri. * Bir kazâya uğrama

İRTİBAL : Ottoman Turkish

Bir malı çoğaltma. Bereketlendirme

İRTİBAS : Ottoman Turkish

Perişan ve zor durumda kalma. * Pek karışık ve sıkışık olma

İRTİBAT : Ottoman Turkish

Bağlanmak, raptedilmek. Muhabbet, dostluk ve alâkadarlık. * Düşmana karşı cenk için hudutta at sahibi olmak

İRTİCA : Ottoman Turkish

Ummak, ümidetmek, rica etmek

İRTİCAC : Ottoman Turkish

Çalkanmak. Heyecana gelme. * Sarsıntı. Muztaribane hareket etmek

İRTİCAC-I DERYÂ : Ottoman Turkish

Denizin kabarması, dalgalanması

İRTİCAF : Ottoman Turkish

(Recfe. den) Sarsma, sarsıntı, çalkalama. Tahrik

İRTİCAL(EN) : Ottoman Turkish

Hazır cevaplılık. Düşünmeden ve birdenbire açıkça güzel söz veya şiir söylemek

İRTİCALİYYAT : Ottoman Turkish

Düşünmeden, içinden doğarak söylenen sözler

İRTİCAM : Ottoman Turkish

Birşey üstüste katlanma

İRTİCAN : Ottoman Turkish

Adamın işi gücü bozulma

İRTİCAS : Ottoman Turkish

Gök gürleme. * Top bürünme

İRTİCAZ : Ottoman Turkish

Kısaltma, ihtisâr

İRTİCAÎ : Ottoman Turkish

(İrticaiye) İrtica ile alâkalı

İRTİDA : Ottoman Turkish

(Ridâ. dan) Örtünme, bürünme

İRTİDA' : Ottoman Turkish

Dinin yasak ettiği şeyleri yapmama, geri durma

İRTİDAD : Ottoman Turkish

Din değiştirmekle mürted olmak. İslâmiyetten çıkarak dinsiz olmak. * Geri dönmek. (Bak: Mürted)

İRTİDAF : Ottoman Turkish

(Redif. den) Ardından gitme, ardına düşme, peşinden koşma

İRTİFA ALMAK : Ottoman Turkish

Öğle vakti, güneşin yüksekliğini ölçerek zamanı belirlemek. * Yükselmek