Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
İRTİSAD : Ottoman Turkish

İstif etme. Birbiri üstüne düzgün bir şekilde yerleştirme

İRTİSAM : Ottoman Turkish

Resmedilmek, resmi çıkmak, resimli ve nişanlı olmak. * Emrolunan şeye imtisâl etmek. * Cenâb-ı Hakkı tekbir ve O'na ilticâ etmek

İRTİSAS : Ottoman Turkish

Yayılma, meşhur olma, şüyu bulma, şâyi olma

İRTİTAC : Ottoman Turkish

Konuşurken kekelemeye başlama, dili tutulma

İRTİVA' : Ottoman Turkish

Suya içerek kanma. * Tıb: Vücuttaki organ ve eklemlerin kuvvetlenip kalınlaşması

İRTİVAH : Ottoman Turkish

Nöbetle çalışma

İRTİYA' : Ottoman Turkish

Ürkme, korkma

İRTİYAB : Ottoman Turkish

Duraklama, şüphelenme, tereddüt

İRTİYAD : Ottoman Turkish

Bir kimseden bir şey isteme

İRTİYAH : Ottoman Turkish

(Rîh. den) Genişleme, ferahlama, feraha erme. * Rüzgârlanıp rahatlama

İRTİYAZ : Ottoman Turkish

Riyâzet yapma, nefsine eziyet etme

İRTİZA' : Ottoman Turkish

(Rıza. dan) Razı olma, rıza gösterme, uygun ve münasib bulma. Kabul etme. * Beğenme, seçme

İRTİZA-İ SABİ : Ottoman Turkish

Çocuğun süt emmesi

İRTİZAH : Ottoman Turkish

Biraz bahşiş alma. * Özür dileme

İRTİZAK : Ottoman Turkish

(Rızk. dan) Rızık alma, rızıklanma

İRTİŞA' : Ottoman Turkish

Rüşvetçilik. Rüşvet almak

İRTİŞAF : Ottoman Turkish

Emerek ve azar azar içme. * Tıb: Vücudun her hangi bir yerinde toplanan suyun, dışarı atılması

İRTİŞAH : Ottoman Turkish

(Reşha. dan) Sızma, terleme

İRVA : Ottoman Turkish

Bolca sulamak. Suya kandırmak. * Birisine hadis veya şiir rivayet ettirmek

İRVA VE İSKA : Ottoman Turkish

Sulama, suya kandırma

İRZA : Ottoman Turkish

Çayırlık. Otluk yer

İRZA' : Ottoman Turkish

Meme vermek, süt emzirmek veya emzirilmek

İRZA-Yİ TARAFEYN : Ottoman Turkish

İki tarafı anlaştırma, râzı etme

İRZAK : Ottoman Turkish

Rızıklandırmak, maddi veya mânevi ihtiyacını vermek

İRZİZ : Ottoman Turkish

Dik ses. * Titreme. * Dolu tânesi