Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
İSTİHRAB : Ottoman Turkish

Bir musibet sebebi ile perişan olma, mahrum olma

İSTİHRAC : Ottoman Turkish

Bir şeyin içinden bir şey çıkarmak. Bir mânâyı istidlâl etmek. Meydana ve harice çıkarmak. Bâzı emareleri beliren şeylerden ileriye âit olacak şeyleri çıkarmak. İstidlâl etmek. (Bak: Tahric)

İSTİHRACAT : Ottoman Turkish

(İstihrac. C.) İstihraclar

İSTİHSAD : Ottoman Turkish

Ekinlerin hasad (biçilme) zamanı gelme

İSTİHSAL : Ottoman Turkish

Hasıl etmek. Husule getirmek. Elde etmek. Üretmek

İSTİHSALAT : Ottoman Turkish

(İstihsal. C.) Üretilen şeyler. Bir memleketin veya fabrika gibi faaliyet merkezlerinin çıkardığı, yetiştirdiği şeyler

İSTİHSAN : Ottoman Turkish

"Beğenmek, güzel bulmak. Bir şeyin iyi olduğu kanaatında bulunmak. Beğenilmek. * Fık: Kıyası terkedip, nassa, yani, âyet ve hadis-i şeriflerin hükümlerine en uygun olanı almak. Şeriatta; zorlaştırmayan hükümle, râcih delil ile amel etmektir.(İşte masnuâtı yaldızlayan mezâyâ ve mehasine ve mevcudatı ışıklandıran letaif ve kemâlâta karşı Sübhânallah, Mâşâallah, Allahü Ekber diyerek semâvâtı çınlattıran ve Kur'an'ın nağamâtiyle kâinatı velveleye verdiren istihsan ve takdir ile, tefekkür ve teşhir ile, zikir ve tevhid ile, berr ve bahri cezbeye getiren, yine bilmüşâhede O Zâttır. S.)"

İSTİHSANEN : Ottoman Turkish

Beğenerek, istihsan ederek

İSTİHSAR : Ottoman Turkish

Usanmak, fütur getirmek, bıkmak

İSTİHVA : Ottoman Turkish

Şaşırıp kalmak. Divane olmak. Hevâ ve hevesi hoş görmek

İSTİHVAZ : Ottoman Turkish

Zafer kazanma, muzaffer ve muvaffak olma, galib gelme

İSTİHYA : Ottoman Turkish

Utanma, haya etme. * Diriltme, yaşatma

İSTİHZA : Ottoman Turkish

Alay etmek, birisi ile eğlenmek. * Birisini gülünç duruma düşürmek, maskara etmek

İSTİHZA' : Ottoman Turkish

(İstihdâ') Alçak gönüllülük göstermek, kendisini aşağı tutmak

İSTİHZAR : Ottoman Turkish

Huzura gelme, hazır etme, huzura dâvet etme. * Hazırlama, bir şeyi hatıra getirme. * Konferans verecek olan hatiplerin okumak ve araştırmak suretiyle evvelce hazırlanması

İSTİHZARAT : Ottoman Turkish

(İstihzâr. C.) Hazırlıklar

İSTİHŞAŞ : Ottoman Turkish

Zevklenme, eğlenme

İSTİKA' : Ottoman Turkish

(Saky. den) Su isteme. İçmek için su alma. * Kendini zorlıyarak ve sun'i olarak kusma

İSTİKAD : Ottoman Turkish

Yakma, ateşi tutuşturma

İSTİKADE : Ottoman Turkish

Adam öldürmüş olan katilin kısasını isteme

İSTİKAK : Ottoman Turkish

Bitkilerin sık ve çok olmalarından dolayı birbirine dolaşık olmaları

İSTİKAMET : Ottoman Turkish

Hatt-ı hareketi doğru olmak. Doğruluk, nâmuslu hareket. Her işte itidal üzere bulunmak. Adâletten, doğruluktan ayrılmayıp, diyânet ve akıl içinde yürümek. * Allah'a kulluk etmek. * Bir şeyin bir tarafa doğru olarak uzanması. * Yön, cihet

İSTİKAN : Ottoman Turkish

Şüphesiz ve zansız olmak

İSTİKAZ : Ottoman Turkish

Uykudan uyanmak

İSTİKBAH : Ottoman Turkish

(Kabih. den) Çirkin görme, ayıplama, kabih sayma