Ottoman Turkish
İSTİSKAL : Ottoman Turkish
Ağır bulup hoşlanmadığını anlatmak. Soğuk muamele ederek sevmediğini bildirmek
İSTİSLAF : Ottoman Turkish
(Selef. den) Birinin yerine geçme. Selef olma
İSTİSLAL : Ottoman Turkish
Çekip çıkarma, sıyırma
İSTİSLAM : Ottoman Turkish
Uyma, tabi olma. * Müslümanlığı kabul etme. İslâm olma. * Yolun ortasından gitme
İSTİSMAR : Ottoman Turkish
Menfaatine âlet etmek. İşletmek. * Kıymetlendirmek. Sömürmek
İSTİSNA : Ottoman Turkish
Ayırmak. Kaide dışı bırakmak. Müstesna kılmak. * Arapçada istisnâ kelimeleri şunlardır: $
İSTİSNAAT : Ottoman Turkish
(İstisna. C.) İstisnalar, müstesna kılmalar, ayırmalar
İSTİSNAN : Ottoman Turkish
İhtiyarlama, yaşı ilerleme, yaşlılanma
İSTİSNAÎ : Ottoman Turkish
İstisnaya âit. Ayırmayla alâkalı
İSTİSRA' : Ottoman Turkish
(Sür'at. den) Sür'atlendirme, hızlandırma, çabuklaştırma
İSTİSRAR : Ottoman Turkish
Odalık alma
İSTİSVAB : Ottoman Turkish
(Savab. dan) Doğru bulma, mâkul görme, beğenme
İSTİSVABEN : Ottoman Turkish
Beğenerek, doğru bularak, mâkul görerek
İSTİSVABGERDE : Ottoman Turkish
f. Beğenilmiş. Doğru bulunmuş, tasvib olunmuş, mâkul görülmüş
İSTİT'AM : Ottoman Turkish
Yemek isteme. Yiyecek şeyler taleb etme
İSTİTAAT : Ottoman Turkish
(Tav'. dan) Tâkat getirmek. Kudreti ve gücü yeter olmak
İSTİTABE : Ottoman Turkish
Tövbe ettirme. Tövbe teklif etme
İSTİTAF : Ottoman Turkish
Kaplama, ihtiva etme
İSTİTAL : Ottoman Turkish
Gözyaşları inci gibi dökülme. * Birbiri ardınca çıkma. Birbirinin peşinden çıkma
İSTİTALE : Ottoman Turkish
Uzanmak. Uzantı. Uzayıp gitmek. * Birisi üzerine faziletlilik dâvasında bulunmak. * Tecvidde: Harf okunduğunda sesin imtidadına, uzamasına denir. Bu harfe müstatıl harfi de denir. Bu sıfat Dad harfine aittir. * Tıb: Vücutta bazı organların uzaması
İSTİTAN : Ottoman Turkish
Vatan edinme, bir yerde yerleşme, yurt edinme
İSTİTAR : Ottoman Turkish
Kapanmak, örtünmek
İSTİTARE : Ottoman Turkish
Örtülecek, perdelenecek şey
İSTİTBA' : Ottoman Turkish
Tâbi olmayı istemek. Peşinden sürüklemek
İSTİTBAB : Ottoman Turkish
(Tıbb. dan) Doktora başvurma, kendini hekime gösterme. * İlâç arama. * Çare isteme, derdine devâ arama
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani