Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
İZK : Ottoman Turkish

Ağaç dalı. * Hurma salkımı

İZKÂM : Ottoman Turkish

Zükâm hastalığına yani nezleye uğratma

İZKÂR : Ottoman Turkish

Hatıra getirmek, andırmak, hatırlatmak

İZLAF : Ottoman Turkish

Yakın etmek. Toplamak, cem' etmek

İZLAK : Ottoman Turkish

(Bak: Zelâka)

İZLAL : Ottoman Turkish

(Züll. den) Alçaltmak. Haysiyetsiz ve hakir etmek

İZLAM : Ottoman Turkish

Karanlık olmak. Zulme giriftar olmak. Zulme tutulmak

İZMAM : Ottoman Turkish

Bir kimseden söz alma. * Bir insanı kötülenecek bir halde bulma

İZMAR : Ottoman Turkish

(Bak: Izmar)

İZMİHLAL : Ottoman Turkish

Bozulup gitmek. Perişan olmak. Yok olmak. Görünmez hale gelmek

İZMİHRAR : Ottoman Turkish

Surat asma. * (Yıldız) parıldama. * Kış mevsiminin şiddetli olması

İZMİL : Ottoman Turkish

Keskin demir. * Çekiç. * Deri kesmekte kullanılan bıçak

İZN : Ottoman Turkish

(İzin) Yasağı kaldırmak. Bir şeye ruhsat vermek. Yol vermek. Hizmetten çıkarmak

İZN-İ ÂMM : Ottoman Turkish

Herkese müsaadeli olan. * Ist: Cum'a namazı kılınan cami kapısının kayıtsız şartsız her müslümana açık olması

İZNAB : Ottoman Turkish

Günah işleme. Günahkâr olma. * Kuyruk takma

İZNİLLÂH : Ottoman Turkish

Allah'ın (C.C.) müsaadesi, izni

İZRA' : Ottoman Turkish

Arşınlama, ölçme

İZYAN : Ottoman Turkish

Süslenme, donatılma

İZZ : Ottoman Turkish

Kıymet. Değer. Güçlü oluş. Alikadir olmak. Kavi. Şerif. Azim

İZZ Ü ŞEREFLE : Ottoman Turkish

Güle güle, uğurlar olsun

İZZ-ÜD-DİN : Ottoman Turkish

"Dilimizde ""İzzettin"" şeklinde isim olarak kullanılan bu kelime; ""Dinin kıymeti, ulviyet ve kudreti"" anlamına gelir."

İZZET : Ottoman Turkish

Bir kimse zelil iken kavi ve kudret sahibi olmak. Ziyâdelik ve üstünlük. * Değer, kıymet. Kuvvet. Muhterem ve mu'teber olmak. * Bulunmaz derecede az olan şey

İZZET-İ İSLÂMİYE : Ottoman Turkish

İslâmi izzet. Müslüman olanın her hususta daha şerefli, daha çalışkan, daha izzetli olması hâleti. Diğer dinlerdekilerden ve dinsizlerden izzetli ve şerefli olmaları hâleti

İZZET-İ NEFİS : Ottoman Turkish

Zillete düşmiyerek şeref ve haysiyeti muhafazaya çalışmak. Vakar.(Gıybet, ehl-i adâvet ve hased ve inadın en çok istimal ettikleri alçak bir silâhtır. İzzet-i nefis sâhibi, bu pis silâha tenezzül edip istimal etmez. M.)

İZZETLÛ : Ottoman Turkish

Şeref ve itibar sahibi. * Eskiden belirli bir mevki ve rütbe sahiblerine verilen ünvan