Ottoman Turkish
İŞTAT : Ottoman Turkish
Dağıtma veya dağıtılma
İŞTEK : Ottoman Turkish
f. Çocuk kundağı
İŞTİAL : Ottoman Turkish
Tutuşma. Parlama. Alevlenme. * Mc: Şiddetlenme
İŞTİALÂT : Ottoman Turkish
(İştial. C.) Parlamalar, alevlenmeler, yanmalar, tutuşmalar. * Mc: Şiddetlenmeler
İŞTİBAH : Ottoman Turkish
Şüphelenmek. Şüphe etmek. * Kolay fark olunmaz derecede benzemek
İŞTİBAK : Ottoman Turkish
(Şebeke. den) Örülmek. Örgülenmek. * Karşılıklı birbirine geçmek. * Perişanlık. * Zâhir olmak. * Koz: Güneş battıktan sonra gökte kum taneleri gibi görünen karışık yıldızlar
İŞTİCAR : Ottoman Turkish
Zıdlaşma. * Elini çenesine koyarak, dirseğinin üzerine dayanma
İŞTİDAD : Ottoman Turkish
(Şiddet. den) Şiddetlenme. * Sertleşme, katılaşma. * Büyüme. Artma, çoğalma, ziyâdeleşme
İŞTİFA' : Ottoman Turkish
İyi olma, şifa bulma
İŞTİGAL : Ottoman Turkish
Bir iş işlemek. Uğraşmak. Çalışmak. Meşgul olmak
İŞTİGALAT : Ottoman Turkish
(İştigal. C.) Meşguliyetler, çalışmalar, uğraşmalar
İŞTİHA : Ottoman Turkish
Meyil. Haz. Fazla istek. Arzu. * Açlıktan gelen yemeğe karşı fazla isteklilik
İŞTİHA-ENGİZ : Ottoman Turkish
f. İştiha açıcı, iştah verici
İŞTİHAB : Ottoman Turkish
Ağarma, beyazlama, kırlaşma
İŞTİHAR : Ottoman Turkish
Meşhur olma. Tanınma. Ün alma
İŞTİKAK : Ottoman Turkish
Türemek. Bir kökten ayrılan kelimelerin asılları ve birbirleri ile olan münâsebetleri, meydana gelişleri. * Çatallaşmak. Yarılmış bir şeyin bir şıkkını almak. * Edb: Aynı kökten türemiş olan birkaç kelimeyi bir araya getirme sanatı. Misaller:(Edipler edepli olmalı, hem de edeb-i İslâmiye ile müteeddib olmalı. İk.M.)(Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem. Mehmed Akif)
İŞTİKÂ' : Ottoman Turkish
(Şekva. dan) Şikâyet etme, şekvada bulunma
İŞTİMAL : Ottoman Turkish
İçine almak, kaplamak. Çevirmek, ihata etmek. Şâmil olmak
İŞTİMAM : Ottoman Turkish
Gereği gibi koklamak. Koku duymak
İŞTİN : Ottoman Turkish
Toprak kandil
İŞTİRA : Ottoman Turkish
Satın almak. Mübayaa etmek
İŞTİRAK : Ottoman Turkish
"Ortak olmak. Ortaklık etmek. Bir işde yer almak. Hissedâr olmak. * Bir lâfızda çok mânalar müşterek olması. Meselâ: ""Ayn"" kelimesi. Hem göz, hem de kaynak mânasına gelir."
İŞTİRAK-I LİSAN : Ottoman Turkish
Lisan ortaklığı. Aynı dili konuşma keyfiyeti
İŞTİRAKİYYE : Ottoman Turkish
Komünistlerin bir nazariyesi olan sosyalistlik
İŞTİRAKİYYUN : Ottoman Turkish
Komünist sosyalistler
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani