Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ŞEBB : Ottoman Turkish

Meşhur taş. * Ateş yakmak. * Cenk koparmak, kavga çıkarmak

ŞEBBAKE : Ottoman Turkish

(C.: şebâbik) Birbirine girmiş nesne

ŞEBBE : Ottoman Turkish

Genç kadın

ŞEBE : Ottoman Turkish

Bakırla çinko madeninden yapılan pirinç. * Benzeme, müşabehet

ŞEBEB : Ottoman Turkish

Üç yaşına girip dişleri tamamlanmış olan sığır

ŞEBEC : Ottoman Turkish

Ovanın ve sahranın bir miktarı

ŞEBEFRUZ : Ottoman Turkish

(Şeb-efruz) f. Gece vakti ışık veren. Geceyi aydınlatan

ŞEBEH : Ottoman Turkish

(Şibih) Benzer, nazir, benzeyen şey. * Bakır ile çinkodan karıştırılıp yapılan pirinç madeni

ŞEBEKE (ŞEBİKE) : Ottoman Turkish

Balık ağı. * Kötü niyetle çalışan gizli topluluk. * Kafes şeklinde olan yer. * Hüviyet sureti. * Ağ gibi yapılmış ve gerilmiş hat ve yolların tamamı. * Ağ şeklinde olan nesiçler, dokular

ŞEBEM : Ottoman Turkish

Soğukluk

ŞEBENGİZ : Ottoman Turkish

(Şeb-engiz) f. Yarasa kuşu

ŞEBET : Ottoman Turkish

(Bak: şâbet)

ŞEBGERD : Ottoman Turkish

(şeb-gerd) f. Gece dolaşan kol. Bekçi. * Ay, kamer

ŞEBGİR : Ottoman Turkish

(Şeb-gir) f. Geceleyin uyumayan. * Sabah vakti. * Gece giden kervan

ŞEBGUN : Ottoman Turkish

"f. ""Gece renkli"" Kara, siyah."

ŞEBH : Ottoman Turkish

Süt sağarken çıkan ses

ŞEBHAN : Ottoman Turkish

f. Geceleyin öten bir cins bülbül

ŞEBHİZ : Ottoman Turkish

(C.: Şebhizân) f. Geceleri uyanıp kalkarak iş gören

ŞEBHUN : Ottoman Turkish

(Şeb-hun) f. Gece baskını

ŞEBİB : Ottoman Turkish

Bıçak üstüne sürçmek

ŞEBİBE : Ottoman Turkish

Gençlik. Yiğitlik

ŞEBİH : Ottoman Turkish

(Şibh. den) Benzer, benzeyen, mümasil, nazir

ŞEBİHUN : Ottoman Turkish

f. Gece baskını. Şebhun

ŞEBİKE : Ottoman Turkish

f. Kötü niyetle çalışan gizli topluluk. * Balık ağı. * Batı taraflarında Arapların kullandıkları hasırdan örülmüş bir cins başlık. (Bak: Şebeke)

ŞEBİSTAN : Ottoman Turkish

f. Yatak odası. * Harem dairesi. * Gece ibadetine mahsus oda