Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ŞEVH : Ottoman Turkish

Kara ve çirkin olmak

ŞEVHA : Ottoman Turkish

Yay yapımında kullanılan ağaç

ŞEVHEB : Ottoman Turkish

(C.: şevahib) Kirpi

ŞEVHER : Ottoman Turkish

f. Erkek eş, koca, zevc

ŞEVK : Ottoman Turkish

Diken. * Birinin hiddet ve şevketi görünmek. * Ekin

ŞEVK U İŞTİYAK : Ottoman Turkish

Şevk ve arzu. Şevk ve iştiyak

ŞEVK-BAHŞ : Ottoman Turkish

f. şevk veren, şevklendiren. * Meşhur bir çeşit lâle

ŞEVK-EFZÂ : Ottoman Turkish

f. şevklendiren, neşe artıran

ŞEVK-İ TENZİLÎ : Ottoman Turkish

Kur'an-ı Kerim'in ilk önceki mânâsıyla Sahabelere verdiği sevgi ve iştiyak. Kur'an-ı Kerim'in tenzil mertebesindeki mânâsının verdiği şevk. İlâhî bir makamdan inmenin verdiği şevk

ŞEVK-ÂLUD : Ottoman Turkish

f. şevkli, neşeli, sevinçli, keyifli

ŞEVK-ÂVER : Ottoman Turkish

f. Neşe veren, neşe getiren, şevklendiren

ŞEVKERAN : Ottoman Turkish

Baldıran otu

ŞEVKET : Ottoman Turkish

Kudret ve kuvvetten doğma haşmet. Padişaha mahsus heybet ve saltanat. * Diken. Diken batmak

ŞEVKETLÛ : Ottoman Turkish

Tar: Padişahlar hakkında kullanılmış bir tâbir olup, azamet ve heybet sahibi mânalarına gelir

ŞEVKİSTAN : Ottoman Turkish

f. Dikenlik

ŞEVKÎ : Ottoman Turkish

Neşe ve şevk ile alâkalı

ŞEVNİR : Ottoman Turkish

Çörek otu

ŞEVR : Ottoman Turkish

Davarı baharda otlamağa bırakmak. * Kovandan bal almak. * Satılığa çıkarmak

ŞEVSA : Ottoman Turkish

Karın içinde olan yel

ŞEVTAB : Ottoman Turkish

El silecek bez. El bezi

ŞEVVAL : Ottoman Turkish

Arabî ayların onuncusu

ŞEVZAK : Ottoman Turkish

şahin kuşu

ŞEVZEB : Ottoman Turkish

Uzun, tavil

ŞEVZENİK : Ottoman Turkish

Şahin kuşu

ŞEVŞAT : Ottoman Turkish

Tez yürüyüşlü dişi deve