Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ŞEMSÜŞŞÜMÛS : Ottoman Turkish

güneşlerin güneşi

ŞEMTA : Ottoman Turkish

kocakarı

ŞEMÂ : Ottoman Turkish

ışık, çıra

ŞEMÂTET : Ottoman Turkish

aşkasının başına gelene sevinmek

ŞEMÂTETKÂRÂNE : Ottoman Turkish

aşkasının başına gelene sevinircesine

ŞENÂAT : Ottoman Turkish

kötülük, alçaklık

ŞENÎ : Ottoman Turkish

kötü

ŞER : Ottoman Turkish

kötülük, kötü

ŞER' : Ottoman Turkish

dinî kanunlar

ŞEREF : Ottoman Turkish

yücelik, büyüklük, değer

ŞEREFBAHŞ : Ottoman Turkish

şeref veren

ŞEREFE : Ottoman Turkish

minarenin ezan okunan yeri

ŞEREFYÂB : Ottoman Turkish

şereflenen

ŞEREFŞİAR : Ottoman Turkish

şerefli

ŞERH : Ottoman Turkish

açıklama

ŞERİD : Ottoman Turkish

şerit, zincir

ŞERİK : Ottoman Turkish

ortak, rakip

ŞERİR : Ottoman Turkish

şerli, kötü

ŞERRİYET : Ottoman Turkish

kötülük

ŞERÂFET : Ottoman Turkish

şereflilik

ŞERÂİT : Ottoman Turkish

şartlar

ŞERÂN : Ottoman Turkish

şeriata göre, dinî kanunlar bakımından

ŞERÂRE : Ottoman Turkish

kıvılcım

ŞERÂRET : Ottoman Turkish

şerlilik, kötülük

ŞERÂRÂT : Ottoman Turkish

kıvılcımlar