Ottoman Turkish
BÂRÂN Ü TEGERG : Ottoman Turkish
Yağmur ve dolu
BÂRÂN-RİZ : Ottoman Turkish
f. Yağmur saçan, yağmur döken
BÂRÂNÎ : Ottoman Turkish
f. Çivit mavisi renginde, Osmanlılar zamanında Selânik'te dokunan bir cins çuha. Yeniçeri ve Acemi oğlanlarına aralık ve ocak (erbain) aylarında verilen yağmurluk bârâniden yapılırdı. Yağmurluk, yağmurdan muhafaza eden şey. * Yağmurla ilgili
BÂRÎ : Ottoman Turkish
düzgün ve güzel yaratan Allah
BÂRÛ : Ottoman Turkish
f. Kale duvarı, tabyanın gezinti yeri, hisar burnu, sur. * Sığınak, siper
BÂRIK : Ottoman Turkish
yıldırım, parıltı
BÂS : Ottoman Turkish
gönderme. yeniden dirilme
BÂSİRE : Ottoman Turkish
görme duyusu
BÂSÛR : Ottoman Turkish
(C.: Bevâsir) Tıb: Mayasıl. Kalın bağırsakta ve makadın etrafındaki siyah kan damarlarının şişmesi ve bazen iltihablanması sebebiyle, makadın içinde ve dışında meydana gelen memeler yüzünden makaddan kan ve cerahat gelmesi hastalığı
BÂSIR : Ottoman Turkish
Gören. Dikkatli ve göz kuvveti ile gören
BÂSIR : Ottoman Turkish
gören
BÂSIRA : Ottoman Turkish
görme duyusu
BÂSIT : Ottoman Turkish
Açan. Yayan. Serici. * Ferahlık veren. * Dilediği kulunun rızkını genişlendiren Allah (C. C.). * Mücerred olup, mürekkep ve müellef olmayan. * Tıb: Bir uzvu uzatıp açan adele
BÂSIT : Ottoman Turkish
açan, yayan, genişleten
BÂSIT-ÜR-RIZK : Ottoman Turkish
Allah
BÂTIL : Ottoman Turkish
oş, yalan, çürük
BÂTIN : Ottoman Turkish
ütün varlıkların içini yaratan ve dahiline hükmeden Allah
BÂTIN-I KALB : Ottoman Turkish
"Kalbin içi. Kalbdeki hisler.(Dünyayı ve ondaki mahlûkatı mâna-yı harfiyle sev. Mâna-yı ismiyle sevme. ""Ne kadar güzel yapılmış"" de. ""Ne kadar güzeldir"" deme. Ve kalbin bâtınına, başka muhabbetlerin girmesine meydan verme. Çünki: Bâtın-ı kalb, âyine-i Samed'dir ve O'na mahsustur. S.)"
BÂTIN-I UMÛR : Ottoman Turkish
İşlerin, hâdiselerin ve eşyanın içyüzü ve mahiyeti. Yani: Beş duygu ile bilinemiyen melekûtiyet ve kanuniyet cihetleri
BÂTINEN : Ottoman Turkish
İçinden olarak. Dâhilen, içyüzünde
BÂTINEN : Ottoman Turkish
içten, iç bakımından
BÂTINİYYE : Ottoman Turkish
Kurânın apaçık mânâlarına itibar etmeyip gizli mânalar bulduklarına inanan sapık bir anlayış
BÂTINİYYÛN : Ottoman Turkish
Kurânın açık mânâlarını bir yana bırakıp gizli mânalar bulduklarına inanarak sapıtan kimseler
BÂTINÎ : Ottoman Turkish
içe ait, içle ilgili
BÂVEHİM : Ottoman Turkish
vehimle, kuruntuyla
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani