Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
BÎ-MÜDANÎ : Ottoman Turkish

Eşsiz. Denksiz

BÎ-NAM : Ottoman Turkish

f. İsimsiz, nâmsız

BÎ-NAMAZ : Ottoman Turkish

f. Namaz kılmayan, namazı terkeden, namazsız. Beynamaz. (Bak: Târik-üs salât) Namaz, İslâmın temel şartlarından biridir. Peygamberimiz (A.S.M.), namaz dinin direğidir demiştir. Namazını terkeden dininin direğini yıkmış olur. Beş vakit namaz için bir saat yetmektedir. İnsan bir günün 24 saatinden bir saatini Allah'ın huzuruna çıkmak demek olan namaza ayırmazsa büyük ziyana uğramış olur. Namaz kılan insan kötülükten korunur. Yaptığı işler de güzel bir niyetle ibadet hükmüne geçebilir

BÎ-NASİB : Ottoman Turkish

f. Nasibsiz, tâlihsiz

BÎ-NAZ : Ottoman Turkish

f. Naz etmeden Nazsız

BÎ-NAZİR : Ottoman Turkish

f. Benzeri olmayan. Nasirsiz

BÎ-NEMEK : Ottoman Turkish

f. Lezzetsiz, tatsız, tuzsuz

BÎ-NENG : Ottoman Turkish

f. Rezil, namussuz

BÎ-NEVA : Ottoman Turkish

f. Zavallı, nasibsiz, muhtaç, çaresiz

BÎ-NİHAYE : Ottoman Turkish

f. Sonsuz, nihayetsiz, ebedi, bâki, tükenmez

BÎ-NİYAZÎ : Ottoman Turkish

f. Zenginlik

BÎ-NUKAT : Ottoman Turkish

f. Ebced hesabında noktasız harfler. (Bak: Mühmel)

BÎ-PAYAN : Ottoman Turkish

f. Sonsuz. Payansız

BÎ-PERVA : Ottoman Turkish

f. Korkusuz. Pervasız

BÎ-RAYB : Ottoman Turkish

(Bî-reyb) şüphesiz. şeksiz

BÎ-RENG : Ottoman Turkish

f.Renksiz
Taslak halinde resim

BÎ-REYB : Ottoman Turkish

f. şüphesiz, şeksiz

BÎ-RUYÎ : Ottoman Turkish

f. Yüzsüzlük, edebsizlik, hayâsızlık

BÎ-RÂHE : Ottoman Turkish

f. Çıkmaz sokak. Sapa yer, yolu bulunmayan yer

BÎ-SEBEB : Ottoman Turkish

f. Sebepsiz, boşuna, yok yere

BÎ-SER : Ottoman Turkish

f. Başsız

BÎ-SER Ü PÂ : Ottoman Turkish

Sefil ve perişan

BÎ-SUD : Ottoman Turkish

f. Faydasız, boş, neticesiz

BÎ-SÂMAN : Ottoman Turkish

f. Sermayesiz, parasız

BÎ-SÜKÛN : Ottoman Turkish

f. Sükûn bulmaz, durmaz, hareketli