Ottoman Turkish
CAGER : Ottoman Turkish
f. Kuş kursağı
CAH : Ottoman Turkish
(Câhe) f. Makam, mansıb. Kadr, itibar
CAHAN : Ottoman Turkish
Yediği fayda etmeyip geç büyüyen çocuk
CAHAR : Ottoman Turkish
Kuyunun içinin geniş olması
CAHB : Ottoman Turkish
(C.: Echibe) Ebücehil karpuzu. * Korkudan dolayı kederli olmak
CAHCAH : Ottoman Turkish
(C.: Cehâcih) Ulu, şerif kişi
CAHCAHA : Ottoman Turkish
Gönlünde olan sırrını gizlemek. * Çağırmak. * Su sesi
CAHD : Ottoman Turkish
Bile bile inkâr etme
CAHD-I MUTLAK, CAHD-I MÜSTAĞRAK : Ottoman Turkish
"Arab gramerinde menfî olan iki geniş zaman sigası. Muzari fiillerinin başına (Lem; $ ) ve (Len $) getirilerek olur."
CAHDEL : Ottoman Turkish
Semiz
CAHDEM : Ottoman Turkish
(C.: Cehâdim) Ekin tarlası
CAHDER : Ottoman Turkish
Kısa boylu
CAHF : Ottoman Turkish
Tekebbürlenmek, kibirlenmek, gururlanmak
CAHFEL : Ottoman Turkish
Dudakları kalın olan kimse. * Asker. * Zenginlik
CAHFELE : Ottoman Turkish
(C.: Cehâfil) At dudağı
CAHH : Ottoman Turkish
Ayakları uzun, yeşil çekirge.* Adamın beli bükülüp eğilmek
CAHİD : Ottoman Turkish
Mânen, kavlen, kalemen ve maddeten cihad eden. Mücâhid olan. Din düşmanı ile elinden geldiği kadar mânen, kavlen, kalemen ve maddeten cenkeden, vuruşan. Mümkün olduğu kadar gayretle çalışan. Kur'an ve İman hakikatlarının neşrinde çalışmak suretiyle mücahede eden
CAHİF : Ottoman Turkish
Uykusunda dişini öttürmek. * Çok fazla hafiflik üzerine olmak. * Nefis, ruh. * İnsanın karnından çıkan ses. * Kısa. * Çok asker
CAHİL : Ottoman Turkish
Tecrübesiz. Bilgisiz. Genç. Toy. * Allah'ı unutmuş olan. Gafil. (Dünya ve kâinatta Allah'ın bunca eserleri sergilenip dururken bunların sanatkârını ve yaratıcısını tanımamak cahilliğin en akılsızcasıdır.)
CAHİL-İ ANÛD : Ottoman Turkish
İnatçı cahil
CAHİLANE : Ottoman Turkish
f. Câhillikle, câhilce, câhil kimseye yakışır şekilde
CAHİLE : Ottoman Turkish
(C.: Cevâhil) Değirmen çarkı
CAHİLİYYET : Ottoman Turkish
"Cahilliğe âit. * İslâmiyet'ten önceki câhiliye devrine âit. Cahiliyet sadece İslâmiyet öncesine ait değildir. Bu gün ""tabiatçılık, maddecilik"" gibi çeşitli adlarla eski puta tapıcılık daha da yobazlaşarak devam ediyor. Allah'ı inkâr ederken tabiatı ve maddeyi onun yerine koyarak kendilerine yeni putlar dikiyor ve kendi yaptıkları bu putlara kendileri tapıyor. (Bak: Yobaz.)"
CAHİM : Ottoman Turkish
Çok sıcak yer
CAHİMÎ : Ottoman Turkish
Cehennem gibi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani